Gökhan Töre’nin bir arkadaşıyla birlikte diğer milli futbolcular Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak’ı silahla tehdit etmesi olayının Almanya’da da yankı bulması üzerine Alman savcı Bremer harekete geçti.
Hakan Çalhanoğlu’nun babasının Hürriyet gazetesine verdiği röportaj ve Hakan Çalhanoğlu’nun ZDF’de anlattıklarıyla büyüyen silah olayı Almanya’da adliyelik oluyor.Milli Takım’ın kamp yaptığı otelde, Gökhan Töre ve bir arkadaşının, Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak’a yönelik eyleminde ismi geçen tüm isimlerin aynı zamanda Alman vatandaşı olması nedeniyle Hakan’ın röportajı sonrası Köln Savcılığı olayı araştırma konusu yaptı.
Hakan ile Ömer’in ikametlerinin Almanya’nın Leverkusen kentinde olması nedeniyle olay Köln Savcılığı’nın alanına giriyor. Alman yasalarına göre, Alman vatandaşlarına karşı işlenen suçlar yurtdışında da olsa Alman savcılar harekete geçiyor. Olayda silah söz konusu ise ve adam yaralama gibi bir durum varsa suç duyurusunda bulunulmasına, şikayete gerek yok, savcılar kendiliğinden soruşturma açabiliyor. Medyada yer alan haberler ve suç şüphesi savcıların olayla ilgilenmesi için yeterli.
Dava açılmasına karar verilirse hangi savcılığın yetkili olacağı ise ayrı bir soru… Gökhan Töre, Türkiye’den önce Hamburg’da yaşadığı için bu kentin savcılığının yeni ikametini araştırdığı belirtildi. Hürriyet, bu gelişmeler üzerine Köln Savcılığı’na ulaştı. Savcı Ulrich Bremer, tatil dönüşü ilk iş günü olmasına rağmen olayı biliyordu. Bremer, yurtdışında Alman vatandaşlarına karşı işlenen suç, cezaya tabiyse, Alman yasalarının devreye gireceğini söyledi. Bremer, yaptığı araştırma sonrası soruşturma açıp açmayacağına bugün karar verecek.
Hakan Çalhanoğlu, Alman ZDF kanalındaki röportajında Gökhan Töre’nin silahlı bir arkadaşıyla oteldeki odalarını bastığını söylemiş ve “Ömer’in yüzüne silahla vurdular. Kanlar içinde kaldı. Beni yatağa ittiler. Gökhan, silahlı arkadaşını gösterip, bana, ‘Bak, hareket edersen seni vurur’ diye tehdit etti.” Hakan’ın sözleri stüdyadaki izleyicilerin adeta kanını dondururken, programı sunan Katrin Müller Hohenstein, “Olamaz, korkunç bir olay” diye tepki göstermişti.