Ekonomiİş DünyasıManşet

Sıcak, Çok Sıcak

Maldivler Kutlu Olsun

emre gollu yazi resmiAdaşım, değerli solist Emre Altuğ’un şarkısının sözlerine atfedercesine bir yaz mevsiminin son demlerini yaşıyoruz. Alışılagelmişin dışında yüksek hava sıcaklığı hepimizi olumsuz etkilerken bir diğer sıcaklık etkisi de ekonomi piyasaları üzerinde sıcak paranın kendini yeniden göstermesiyle ortaya çıkıyor.

DPT’nin verilerine göre, 2010 yılının ilk altı aylık döneminin sonunda cari açık 20,7 milyar USD’ye yükselmiş. 2010 yılının sonu için belirlenen cari açık hedefinin 18 milyar USD olduğunu dikkate alırsak, daha yılın ilk yarısının sonunda bu hedefin % 15 üzerine çıkıldığını görüyoruz. Yılın sonunda, cari açığın 40 milyar USD mertebesine ulaşması bekleniyor. Sözkonusu bu cari açığın finansmanı ise temeli kısa dönemli ve spekülatif hareketlere dayanan sıcak para ile gerçekleşiyor. Yine DPT’nin verileri, ülkemizdeki sıcak para stokunun geride bıraktığımız Haziran ayının sonunda 93 milyar USD mertebesine ulaştığını ortaya koyuyor ki bu mertebe son üç yılın en yüksek düzeyini işaret ediyor.

Cari açığın finansmanını sağlayan sıcak para, ülkemize yüksek faiz – düşük kur politikasının uygulanmasının sonucunda giriyor. 14 Nisan 2001 tarihinde, IMF’nin desteği ile asıl unsuru enflasyonla mücadeleye odaklı para politikası olan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı (GEGP) uygulamaya konuldu. GEGP’nin yürürlüğe girmesinden sonra yaşanan süreçte, yüksek faiz oranlarının sıcak parayı adetâ mıknatıs gibi ülkemize çektiğini gördük. Bu şekildeki sıcak para girişinin sonucunda piyasada döviz arzı arttı ve buna bağlı olarak dövizin değeri düştü, Türk Lirası ise kısa sürede aşırı değerli duruma geldi. Bu durum, ithalatta önemli düzeyde bir artışa neden olurken, ithalattaki bu artış da cari açığın şiddetle büyümesi sonucunu getirdi.

Cari açık, sıcak para girişi ve dış borçlanma ile finanse edildiğinden, bu finansmanın özellikle sıcak para girişiyle sürdürülebilmesi için yüksek faiz – düşük kur politikasına devam ediliyor. Bu politikaya devam edildikçe sıcak para girişi de sürüyor. Dolayısıyla bu şekilde bir kısır döngünün varlığından bahsetmek mümkündür. Cari açığın ve borç stokunun ulaştığı boyutun, ekonomideki kırılganlığı artırıp, ekonomiyi krize açık hâle getirdiği görülüyor. Özellikle, ünlü ekonomist Prof. Dr. Nouriel Roubini’nin de belirttiği gibi, bu yılın sonunda cari açığın millî gelirin % 4,4’ü oranında gerçekleşmesi bekleniyor ve ayrıca 2011’de de cari açığın finansmanının sıcak para ile gerçekleşeceği tahmin ediliyor. AB bölgesindeki ekonomik durgunluk dikkate alındığında, buradan gerçekleşmesi olası yabancı sermaye yatırımlarının yeterli düzeyde olmayacağı görülebiliyor ki bu da cari açığın sıcak para ile finansmanı tahminini gerçekçi kılıyor.

Özetle, ekonomimiz krizden çıkıyor, iyileşme sinyalleri arttı derken yaz rehaveti içinde gözardı edilmemesi gereken gerçekler var ki bunlar ciddi tedbirlerin alınması gerektiğine işaret ediyor. Tatil yörelerindeki döviz kurları bile çalan birer tehlike çanı gibi kanımca. Enseleri karartmayalım ama gerçekleri de görmezden gelmeyelim, kriz riskinin farkında olalım.

Emre Göllü

Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 102)
yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024
Konserler

Emre GÖLLÜ

Emre Göllü yazılarını Türkiye ve Dünyanın en objektif gazetesi NationalTurk ile takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu