EğitimGündem

Kangrenleşen Yaraya Yapıştırılan Bant

Maldivler Kutlu Olsun

emre golluAcısıyla tatlısıyla bir yıl daha geride kalırken, geride bıraktığımız yılın son günlerinde kamuoyunun gündeminde, yaygın olarak bilinen kısaltılmış ismiyle “katsayı sorunu” yoğun şekilde yeraldı.

Üniversiteye giriş sınavında, meslek lisesi mezunlarının öğrenim gördükleri alandan farklı bir bölümü tercih etmeleri hâlinde, puanlarının hesabında buna göre düşük katsayı kullanılması, on yılı aşkın bir süredir dönem dönem yoğunlaşan şekilde kamuoyunun gündeminde yeralan ve içinden çıkılamayan bir sorunu oluşturdu.

Üzerinde epey tartışmanın yapıldığı bu sorun, YÖK’ün üniversiteye giriş sınavı puanlarının hesabında tüm ortaöğretim mezunlarına eşit katsayı uygulanması şeklinde aldığı kararla bir çözüme kavuşturulur gibi gözükse de Danıştay’ın bu kararın yürütmesini durdurma kararının ardından, farklı katsayı uygulaması “ince ayar” tabir edilecek bir düzenlemeyle geri döndü. Öğrenim gördükleri alanda tercih yapacak öğrencilerin puanlarının hesabında katsayının 0,15 olması, alanları dışında tercih yapacak öğrencilerin puanlarının hesabında ise katsayının 0,13 olarak alınması kararına varıldı. Sınavda puan türüne göre ilk bin kişi içine giren öğrencilere ise farklı katsayı uygulanmayacak.

Aslında, yılan hikâyesi deyiminin anlamının sınırlarını zorlayan bu sorunun çıkış noktasını, meslek liselerinin durumu oluşturuyor. Yıllardır işlev bakımından eğitim sistemimizin kanayan yaralarından biri durumundaki meslek liselerinin amacı, ara kademe elemanı yetiştirmek suretiyle gençleri kolayca meslek sahibi yapmak ancak iş uygulamaya geldiğinde kazın ayağının öyle olmadığı görülüyor. Meslek lisesi mezunlarının karşılaştıkları istihdam sorunu yıllardır tüm çıplaklığıyla karşımıza çıkıyor ve bir türlü çözüme kavuşturulamıyor. Meslek lisesi mezunları, diplomalarıyla iş bulamayınca, yükseköğrenime devam etmek onlar için bir zorunluluk hâlini alıyor. Yükseköğrenimlerine alanlarına uygun branşlarda, özellikle de mühendisliklerde devam etme seçeneğini de hayata geçirmek onlar için zor oluyor zira gördükleri öğrenim, onları yükseköğrenime hazırlamaktan ziyade doğrudan bir meslek edindirmeye yönelik olduğundan bu hazırlık safhasında yetersizlikler gösteriyor. Bir yandan farklı sektörlerde ara kademe eleman eksikliği dile getirilirken, diğer yandan meslek lisesi mezunlarının kendilerini içinde bulduğu işsizlik çıkmazı, gerçek bir paradoks oluşturuyor.

Yapılan bu düzenlemenin ardından, meslek lisesi mezunları, yükseköğrenimleri için farklı bir alanı daha rahat tercih edebilecekler. Ancak, unutulmaması gereken şu ki bir meslek lisesi mezunu, yükseköğrenimde farklı bir alana yöneldiğinde almış olduğu mesleğe yönelik eğitimin hiçbir kıymeti kalmayacak; hem kişinin öğrenci olarak verdiği emek, geçirdiği yıllar ve almış olduğu formasyon hem de devletin onun eğitimi ve bu alanda yetişmesi için yaptığı yatırım boşa gidecek. Dolayısıyla ortaöğrenimini meslek lisesinde görmüş olmanın, kişi için bir anlamı ve ayrıcalığı olmayacak. Bu gerçeğin ışığında, yapılan bu son düzenleme tabiri caizse kangrenleşen yaraya yapıştırılan bant olmaktan öteye gidemeyecek, yara içeride kanamaya devam edecek.

Sorunun kökten çözümü için kanımca yapılması gereken, tüm meslek liselerinin statülerinin ve eğitsel içeriklerinin yeniden tanımlanması ve bunların kontenjanlarının, kamusal ve sektörel ihtiyaçlara göre gerçekçi şekilde yeniden belirlenmesidir. Bununla birlikte temel eğitim sistemi de kademeli olarak, çocukların ilgi ve yeteneklerini erken yaşta keşfedip, onları bu alanlara yönlendirecek yapıya dönüştürülmelidir. Yükseköğrenim için seçme ve yerleştirme sisteminin de test tekniği yerine yeteneği ve bilgiyi ölçen sınav şekline dayandırılması, sorunun çözümü için bana göre önemli unsurlardan biridir. Gençlerimizin sağlam bir eğitim altyapısıyla ve kendilerine uygun mesleklere sahip olarak yetişmelerinin toplumsal gelişimimiz ve ülkemizin hızlı kalkınması için kilit unsurlardan biri olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Yeni yılın güzelliklerle dolu geçmesini diliyorum.

Emre Göllü
yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024
Konserler

Emre GÖLLÜ

Emre Göllü yazılarını Türkiye ve Dünyanın en objektif gazetesi NationalTurk ile takip edin.

3 Yorum

  1. Sevgili Emre
    Beni uyardığın için teşekkürler.
    Bu vesile ile daha önce yazmış olduğun yazılarını da okuma fırsatım oldu.
    Her konuyu olması gerektiğinden daha fazla değerlendirmişsin.
    Tebrik eder yazılarının devamını dilerim.
    “HERŞEY GÖNLÜNCE OLSUN”
    SEVGİ İLE KAL.
    Abdullah GÜMÜŞBAŞ
    2010-OCAK-İSTANBUL

  2. Sevgili Emre Bey eline sağlık.Malumunuz İngiltere’deki uygulama son parağrafta önerdiğiniz gibidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu