EkonomiGündemHaftanın YorumuManşetTürkiye

Enerji Oyununun Adını Koymak

Bayramınız Kutlu Olsun

emregollu yatayNationalTurk yorumcusu Emre Göllü’nün ‘Enerji Oyununun Adını Koymak’ başlıklı yazısı;

Ülke ve toplum olarak karışık bir dönemden geçtiğimiz bu günlerde, sabah uyandığımızda şehit haberi almamayı diler olduk ne acıdır ki. İçeride terörle mücadelenin yanı sıra en büyük sınır komşumuz Suriye ile mevcut ilişkilerimiz, gerilimin ve hassasiyetin en yüksek düzeyinde cereyan ediyor. Diğer yandan, kamuoyunun eğilimleri anlamında ilginç gelişmeler yaşanıyor. Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı (TAVAK)’nın yaptığı araştırmanın sonucunda, Türkiye’nin AB’ye gireceğine inananların oranı sadece % 17. AB üyeliğinin Türkiye’ye hiçbir katkısın olmayacağını düşünenlerin oranı da % 33 yani üçte bir, azımsanmaması gereken bir oran. AB olmazsa hangi birliğe üye olunmalı sorusuna cevap olarak, % 46 oranında “Rusya başta olmak üzere komşularla işbirliğini artırmak”, % 28 oranında ise “BRIC’e katılmak” alınmış. Tüm bu cevaplar gösteriyor ki, halkımız AB üyeliğini Türkiye için olmazsa olmaz bir koşul olarak görmüyor, AB’ye mutlak surette ihtiyacımız olduğunu düşünmüyor. Bilakis, ülkemizin potansiyelini ve rekabetçi üstünlüğünü ortaya çıkartacak yeni oluşumlarda yeralınmasını destekliyor.

Dünya ekonomisindeki yeni güç dengesine bağlı olarak şu anda ABD, AB ve BRICS (Güney Afrika’yı unutmayalım) arasında bir strateji oyununun devam ettiğini ve bu oyunun temel unsurunun enerji olduğunu belirtmek mümkündür. Enerji kaynaklarına erişimi, bu kaynakların kontrolü ile buna bağlı olarak enerjinin gelişmiş ve hızlı gelişen ekonomilere aktarılmasını amaçlayan bu oyunun içinde Türkiye, coğrafî konumuyla önemli bir yere sahiptir. Ülkemiz, hem ham petrolü hem de doğal gazı Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Trans-Hazar bölgelerinden Avrupa’ya ve sıcak denizlere taşıyacak olan boru hatları için ana geçiş noktası ve deniz lojistiği düşünüldüğünde de stratejik bir liman durumundadır. Dünya Ekonomik formu tarafından yayımlanan 2012 yılının Küresel Rekabet Endeksi’nde Türkiye’nin BRICS grubundan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Güney Afrika’yı geride bırakması, ülkemizin sahip olduğu iş piyasası derinliği ve gelişimi bakımından çok belirgin ve önemli bir göstergedir.

BRIC’e Güney Afrika’nın dahliyle “S” ilavesinin gerçekleşmesinin temelinde buradaki enerji kaynaklarının ve yeraltı zenginliklerinin kontrolünü elde etme yaklaşımı yatmaktadır ki bu açılımda Çin’in etkisi dikkate alınmalıdır. Çin, Afrika’daki doğal kaynaklar üzerinde nüfuz sahibi olabilmek için kara kıtadaki ülkelerle olan diplomatik ilişkilerini geliştirmenin yanı sıra farklı stratejiler de uygulamaktadır. Bunun en çarpıcı örneği, geçtiğimiz Ocak ayında Gabon ve Ekvator Ginesi’nin ortak düzenlediği Afrika Uluslar Kupası’nda maçların oynanacağı stadyumların bazılarının inşasını Çin’in gerçekleştirmesidir, ilk bakışta ironik gelse dahi. Enerji oyununda söz sahibi olmak için stratejiler farklı kulvarlardan da yürütülmektedir.

Enerji oyununun adını koyma yarışı bu şekilde sürerken, Türkiye, yukarıda değindiğim üzere coğrafî konumu, gelişim potansiyeli ve insan kaynağıyla bu oyunun kilit oyuncularından biri olma olanağına sahiptir. Bunun için, dünya ekonomisindeki güç dengelerinin stratejik boyuttan oyun teorisi çerçevesinde değerlendirilmesi ve dış politikada ilişkilerin buna göre belirlenmesi fayda sağlayacaktır. AB’ye girmenin bir zorunluluk olmadığı dikkate alınarak, yakın geçmişte BRIC+T olarak dile getirilen yönelimin BRICS+T şeklinde gerçekleşebileceği asla göz ardı edilmemelidir. Enerji oyununun adını koymak, Türkiye’nin 2023 vizyonunun içinde yeralmalıdır.

Emre Göllü / NationalTurk

Konserler

Emre GÖLLÜ

Emre Göllü yazılarını Türkiye ve Dünyanın en objektif gazetesi NationalTurk ile takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu