EkonomiManşet

Yıl Biterken Ekonomi

Maldivler Kutlu Olsun

omerdemir altsayfaNational Turk yorumcularından ekonomi uzmanı Ömer Demir’in “Yıl Biterken Ekonomi” adlı yazısını sizlerle paylaşıyoruz;

Yıl biterken genellikle o yılın muhasebesini yaparken bulurum kendimi. Biraz hüzünlü olsada eski yıla veda etmek, aslında ara hesap ödemek için iyidir yıl sonları. Bugün sizlerle ülkemiz ve dünya ekonomilerini ilgilendiren kısmı ile bakalım bitmekte olan yıla. 2010 yılı Türkiye ve dünya ekonomileri için bir çok konuda milat oldu denebilir. 2008 Lehman Brohter’s ile başlayan ve etkileri hala devam eden küresel kriz adından sıkça söz ettirdi bu yılda. Her ne kadar genel olarak krizde Türkiye az etkilenen ülkelerden biri olsada büyüme rakamlarındaki yavaşlama ile milli gelirimizdeki düşüş, cari açık ve işsizlik hala ülkemiz için ciddi sorun teşgil etmekte .O yüzden duygularımzdan arınalım pembe gözlükleri çıkarıp ve rakamların o gerçekçi yüzü ile karşılaşalım.

İşsizlik

Kriz öncesi % 10 , 2009 yılında ise % 14.0’e yükselen işsizlik oranının, bu senenin ortalamasında %12 olması bekleniyor ve işsizlik hala ülkemizin bir numaralı sorunu. Buna karşın, önümüzdeki yıl büyüme hızındaki yavaşlama ile birlikte, istihdam piyasasındaki iyileşmenin de yavaşlayacağını neredeyse tüm ekonomi çevrelerinin ortak görüşü. Çünkü Nüfus artış hızının % 1.5 gibi yüksek bir seviyede olması ve tarımdan diğer sektörlere istihdam kayması yaşanması sebebiyle önümüzdeki yıl % 4.5’lik büyüme hızı ile işsizlik oranının en fazla yüzde 11.8 seviyesine gerilemesi bekleniyor. Unutulmaması gereken kural para politikası, üretimi sadece kısa vadeli etkiler. Biliyoruz ki, bugünlerde uygulanan ekonomi politikası, düşük kur, yüksek faizi baz almaktadır, yani para politikasını baz alıyor. Yeni düzenlemelerle ülkemizde ki girişimci eksiği giderilmeli. Destekler arttırılmalı .

Sıcak para

Bu yıl adından sık sık söz ettiren sıcak para problemi/nimeti önümüzdeki yıl da çok konuşulacak . Kasım 2009-Eylül 2010 arasında ekonomimize 38 milyar dolarlık yabancı sermaye girmiş olması büyüme ivmesini canlandıran ana etken oldu. Dünyada sıcak paranın ülkemize geliş sebebi faizlerin hala yüksek olmasından kaynaklanıyor, çünkü faiz/enflasyon oranı hala yüksek, ama yabancılar için .Yerli yatırımcılar için birşey değişmiyor çünkü yerli yatırımcının faiz getirisi ile enflasyon oranı arasında çok ciddi bir kazanç yok. İşte bu yüzden gündemdeki Tobin vergisine destek vermek gerekiyor yoksa içeriye giren sıcak para baş ağrıtır. Yabancı sermaye girişlerinin yüzde 86’sı sıcak paradan ve büyük çoğunluğuyla dış borç yaratan türlerden oluşmaktadır. Brezilya’nın başını çektiği “sıcak para girişlerini kısıtlama” formulüne Türkiye sıcak bakmıyor çünkü çok yüksek düzeyli cari açığının finansmanı hemen hemen tamamen bu sıcak para ile karşılanmaktadır. Bu kaynağın tıkanması, durgunlaşma, daralma anlamına gelecektir aman dikkat.

Cari denge

Bu senenin yüksek büyüme oranının en önemli yansıması, cari dengedeki artış ile oldu. Bu sene sonunda milli hasılaya oranla % 5.9’a çıkması beklenen cari açığın, önümüzdeki sene büyüme hızının hızını kaybetmesi ile milli hasılanın % 5.8’si seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor .Rakamlarla konuşacak olursak bu senenin 44.9 mlr dolar olarak tahmin edilen milli gelir , önümüzdeki sene 50.5 mlr dolar seviyesine yükselecektir. Bu sene sonunda 44.9 milyar dolar olarak GSYH’ya oranla % 5.9 tahmin edilen cari açık, önümüzdeki sene 50.5 milyar dolar seviyesine GSYH’ya oranla % 5.8 yükselecektir. Tabi bu gelişmeler absürt bir değişim yaşanmaması durumunda geçerli, malum seçimler sonucu şaşırtıcı bir sonuç çıkarsa tüm dengeler değişebilir. Şayet herşey Orta Vadeli Program’da planlandığı gibi olur ve mali çerçeveye sadık kalınırsa Türkiye’nin kredi notu bir kademe daha yükselerek, yatırım yapılabilir ülkeler kategorisine girer ki bu da kısa ve orta vadede cari açığın finansmanı konusunda rahatlama sağlar ..

Faiz

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Yıl sonu yaklaşırken TCMB Başkan Yardımcısı Erdem Başçı’nın yaptığı TCMB’nin politika faizinin düşürmeyi ve eş zamanlı olarak zorunlu karşılık oranlarını artırmayı ciddi şekilde düşünmekte olduğunu açıkça bildirmesi kısa vadede, kısa vadeli getirilerde düşüşe ve zayıf bir TL’ye yol açabilir, ancak uzun vadeli perspektiften bakıldığında politika faizinin indirilmesinin, iç talebin hızla büyüdüğü şu dönemde çok riskli olabileceği aşikar. Bu yıl sonuna kadar gösterge kağıdın bileşik faizi yüzde 6 lar ile tarihi düşük seviyelere gerilemesi iç talebi dizginleyecekmi hep birlikte göreceğiz. TCMB’nin 2011 yılının sonlarından önce faiz arttırımına girmeyeceğini fikrinde ortak bir karar var gibi. 2011 Yılı boyunca en fazla 100 puanlık bir arttırım bekleniyor.

Enflasyon

2011 yılında büyümedeki yavaşlama senaryosu ile enflasyona yönelik görünümün de olumlu olacağı tahmin ediliyor.Çünkü son iki aydır çekirdek enflasyon % 2.5 gibi tarihi düşük seviyelerde.Enflasyon cephesinde yön hala aşağı ,nereye kadar bilinmez ama 2011 ylı sonunda TÜFE’nin % 6 lar seviyesine ulaşması şaşırtıcı olamasa gerek .

Sonuç olarak bu senenin bekleneneden hızlı bir ivme ile büyümesi sonrası 2011 için umutlu bekleyiş devam ediyor. Genel seçimlerde AKP’nin tek başına yine iktidar olacağı varsayımı altında olumlu gidişat sürecek gibi . Sözlerimi ünlü iktisatçı John Maynard Keynes’in çok sevdiğim sözlerinden iki tanesi ile bitirmek istiyorum ‘If conditions change, I change my opinion, what do you do?’ yani ‘’Şartlar değişirse ben fikrimi değiştiririm, ya siz ne yaparsınız?’’ ..İkincisi ise ‘In the long run we are all dead ‘ yani ‘’uzun vadede hepimiz öleceğiz’’..Mutlu yıllar…

Ömer Demir

Konserler

Ömer DEMİR

Ömer Demir yazılarını Türkiye ve Dünyanın en objektif gazetesi NationalTurk ile takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu