AvrupaDünyaGündemManşetSeyahat

Avrupa’nın refah ve huzur dolu ülkesi: Finlandiya

Maldivler Kutlu Olsun

Helsinki

Avrupa Birliği’nin refah düzeyi en yüksek ülkelerinden biri olan Finlandiya, hemen her kuzey ülkesi gibi sert ve uzun geçen kışlara sahip.

Belki de birçok konuda gıpta edilecek istatistiklere sahip ülkenin diğer kuzey ülkeleri ile birlikte, ütopya seviyesine yaklaşmasına engel olan sert iklim şartlarıdır.

Aydınlık’tan Efe Tanay’ın haberi;

Tıpkı insanlar gibi ülkelerin kaderleri de başlarına gelenlere karşı verdikleri mücadeleler sonucu şekillenir. Finlandiya İsveç hâkimiyetinden sonra İkinci Dünya Savaşı süresinde Rusya’ya direnmiş fakat ardından Nazilere karşı koyamamıştır. İkinci Dünya Savaşı’nın tam manasıyla ortasında kalan ülkenin kaderini Rusya’ya karşı vermiş olduğu büyük askeri mücadele belirlemiş ve bu sebeple Finlandiya’nın kaderi Sovyet kontrolünde kalan Baltık ülkelerinden ayrılmıştır. Bugün bütün dünyanın eğitim sistemini, ekonomisini, modernizasyonunu ve bilimini takdir ettiği Finlandiya, dünyada kişi başına düşen milli gelirin en yüksek olduğu ülkelerden biridir. Bu istatistiklerin de etkisiyle göçmenlik başvurularında en üstte tercih edilen ülkelerden biridir.
Tarihi merkezinden sahildeki market meydanına, alışılmıştan farklı tarzdaki kiliselerine kadar her yeri ufkunuzu genişletecek bir tatil geçirmenizi sağlayacak bir başkente sahip Finlandiya. Helsinki merkezinde bulunan Temppeliaukio Kilisesi doğal bir kayanın oyulması ile oluşturulmuş bir kilise. Alışılmıştan farklı bir ibadet yeri olan bu kilisede canlı müzik konserleri ve piyano dinletileri yapılmaktadır. Fakat yeni tip kilise tarzının en ilgi çekici temsilcisi şehrin en işlek meydanında bulunan, mimari ödüllü Kamppi Şapeli’dir. Kilisenin içi ve dışında yalnızca bir tek ufak haç işareti bulunmaktadır. Kilisenin, vaftiz töreni, evlilik seremonisi gibi dini uygulamalara kapalı olup, insanların şehrin stresinden uzaklaşıp dinlenmesi ve sakin bir zaman geçirmesi için yapılmış bir merkez olduğu özellikle belirtilmektedir. Hatta kilise ile ilgili bilgilendirme yazısında; insanların sosyalleşip birbiri ile tanışabileceği bir merkez olduğu vurgulanmaktadır.

Finlandiya 12. yüzyılın sonlarından 1809 yılına kadar İsveç hâkimiyeti altında kalmıştır. Halen Finlandiya’nın %5’inin ana dili İsveççedir. Daha sonra Rus kontrolü altına girmiş olan Finlandiya, 1917 Bolşevik Devrimi’ne kadar Rusya hâkimiyetinde kalmıştır. Ardından 2. Dünya Savaşı döneminde Rusya, Avrupa’daki savaşın da etkisiyle batıya doğru sınırını genişletmeye başlamış fakat Finlandiya ile vermiş olduğu 1939 kış savaşı sonrası Rus ordusu ciddi kayıplara uğramıştır. Askeri açıdan çok farklı vur-kaç taktikleri uygulayan Finliler birkaç milyonluk nüfuslarına rağmen kendilerinden çok daha büyük olan Rus ordusuna 5 kat fazla kayıp verdirmiş ve bir barış antlaşması ile bağımsızlıklarını korumayı başarmışlardır. Küçük bir ülkenin dünyanın en büyük toprak bütünlüğüne sahip ülkesine karşı vermiş olduğu bu mücadele ve başarı Finlandiya’ya kendi kaderini yazma fırsatı vermiştir.

Ural dil grubunda bulunan Fince, Estonyaca ve Macarca ile aynı dil grubundandır. Bu 3 ülke Avrupa dilleri arasında Hint-Avrupa dil grubunda bulunmayan nadir dillerdendir. Bazı tarihçiler doğudan göç ederek Avrupa’ya yerleşmiş olan bu dil grubunun binlerce yıl önce Türk dil gruplarıyla temas etmiş olabileceğini düşünmektedir. Fince ve Türkçe de aynı anlama gelen kelime sayısı oldukça azdır ancak ziyaretim esnasında kalabalık kelimesinin iki dilde de kullanıldığını fark etmek oldukça ilginçti çünkü kala kelimesi Fince balık anlamına gelmektedir. Dolayısıyla hem Fince hem de Türkçe balık kelimesi kendi dillerinde art arda söylendiğinde meydana gelen kalabalık kelimesinin her iki dilde de aynı manaya geliyor olması bunun bir rastlantı olamayacağının kanıtı gibidir.

Bir başka rastlantı ise Finlandiya’nın büyük bir şehri olan Turku’dur. Turku, eski Slav dilinde, ‘pazar yeri’ anlamına gelmektedir. Ülkenin güneybatısında yer alan Turku şehri 13. yy’da büyük bir merkez haline gelmiş ve İsveç’e yakın bu şehir yüzyıllarca başkent olarak kalmış. Rusya’nın, Finlandiya üzerinde hâkimiyet kurması ile 1812 yılında Ruslar tarafından başkent Rusya’ya fiziken daha yakın olan Helsinki’ye taşınmıştır.

Ülke tarihi açısından oldukça önem arz eden bu ada, stratejik konumu dolayısıyla her savaşta düşmanların hedefi haline gelmiş. Yerin altında derin sığınaklara sahip ada, bombardıman ve savaşlarla geçirdiği yılların ardından şimdilerde birçok farklı müzeye ev sahipliği yapıyor. Tarihi ve önemi açısından başlı başına bir açık hava müzesi olan ada 1991 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası kapsamına alınmıştır. Başkent Helsinki’den sık aralıklarla kalkan vapurlarla kısa sürede varılabilmektedir. Ada’nın ufak bir bölümünde denize de girilebilmektedir. Adada yaşayabilmek için başvuru ve çekiliş gerekmektedir. Adada bana eşlik eden Finli arkadaşım Roby, tanıdığı bir ailenin adada boşalan bir ev için yapılan binlerce başvuru arasından seçilme hikâyesini büyük bir hevesle anlattı. Zira, oldukça büyük bir ayrıcalık burada yaşamak.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Seurasaari adası ise eskiden insanların yaşam biçimini görebileceğiniz bir açık hava müzesi. Yüzlerce yıllık evlerin belli bir bölgede toplandığı bu müze, güzel bir günde dolaşmak için de oldukça uygun.

2005 yılında yapılan bir istatistiğe göre, OECD ülkeleri arasında kişi başına düşen bilimsel araştırma oranında Finlandiya 4. sırada yer almaktadır. 2009 yılındaki PİSA araştırmasına göre ise bilimde dünya 2.’liğinde bulunmaktadırlar. Başka bir OECD araştırmasına göre ise Finlandiya en başarılı ve en başarısız çocuk arasındaki farkın en az olduğu ülkedir. Avrupa Birliği ülkeleri arasında en fazla üniversite eğitimine sahip ülkedir. Finlandiya Dünya Ekonomik Forumu tarafından, dünyanın en iyi yüksek okul eğitim sistemine sahip ülkesi seçilmiştir. Ancak Finlilerin yüksek öğrenimdeki bu başarısının sırrı temel eğitimlerindeki başarıda yatmaktadır.

Finlandiya eğitim sistemiyle ilgili önemli detaylar:
– Eğitim ücretsizdir ve eğitimde gerekli diğer harcamaların hemen hepsi devlet tarafından karşılanmaktadır. Eğitim sistemi gerçek eğitimcilerce yürütülmekte olup, işadamları sistemden uzak tutulmaktadır. Okulların yalnızca %3’ü özeldir.
– Eğitim 7 yaşında başlamaktadır ve okul öncesi eğitim AB ülkelerine kıyasla oldukça düşüktür.
-7 yaşından 16 yaşına kadar eğitim zorunludur.
– Üniversite mezunlarının %30’undan fazlası bilim dalları üzerine eğitim görmektedir. (Genetik Bilimi, Geri-Dönüşüm, Çevre Bilimleri, Ormanların Artırılma Çalışmaları, Beyin Araştırmaları, Alçak Isı Fiziği gibi dallar Finli bilim adamlarının dünya genelinde inanılmaz büyük etkisinin olduğu dallardan bazılarıdır).
– Finlandiya 1980’lerde büyük bir programla düzenli olarak erişkinlere eğitim vermiştir.
– Eğitim sisteminde sınav ve sözlü yapma veya öğrencileri karşılaştırma, yarıştırma gibi metotlar uygulanmamaktadır. Lise bitimindeki zorunlu sınav dışında zorunlu bir sınavları bulunmamaktadır.
– Finlandiya’da ilköğretim düzeyinde öğretmen olabilmek için dahi yüksek lisans sahibi olmak bir zorunluluktur. Öğretmenlik mesleğinin ülkedeki seçkinliği sebebiyle bölümlere girişlerde ciddi bir rekabet söz konusudur.

Konserler

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu