NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan’ın bu haftaki yazısı / Program dahilinde futbol ile ilgili sohbet toplantıları yapılsa bu kadar keyif alınacak ortam olacağını sanmıyorum.
Tabi ki işin en önemli noktası Yorgo Babanın bulunduğu konumdur…
Herkes onun bulunduğu tarafa bakarak; durumu kontrol altına alıp, sohbete katkı yapmaya çalışır ki; aksi durumda “fırça” devreye girer.
Öncelikle sohbet paydaşlarını tanımak lazım; Birol, Hilmi, Bülent Galatasaray kısmının temsilcileridir.
Ali Beşiktaş’ı temsil ile büyük bir sorumluluk yüklenmiş durumdadır…
Murat’ın Fenerbahçeliliği en üst perdeden olup, sonuçların etkisi oldukça keskin olmaktadır…
Vasili ile Büyük Ali ise durumu kontrol altına almaya çalışan hamleler ile sohbeti dinleyerek ve gerektiği yerde katılarak sürecin içinde kalırlar.
Tolga ise rezervasyonların düzenini titizlikle kontrol ettikten sonra, futbol ile sohbette önce dinleyici olmayı tercih eder, sonra eğer varsa yorumunu yapar…
Sohbette hedef isim her zaman Birol oluyor; hem kendisinin olaylara bakışı ile ilgili arşiv konuşmaları ve inandırıcılığı; tüm İmroz’un tepkisi ile süreci zevkli kılan en önemli ayrıntısıdır.
Hilmi ve Bülent her zaman bir işbirliği içinde olama durumunda görünürler. Özellikle Birol’un hamleleri karşısında…
Hilmi ve Bülent; Birol’a göre daha sert Galatasaraylı durumundalar…
Ali dışarda ki servisten fırsat bulup içeriye attığı adım zaman dilimi içerisinde; hem siparişini verip, hem de Beşiktaş’a toz kondurmayacak cümleleri kurup, süresini en verimli kullanmaya çalışır.
Vasili’nin hakem konumu her zaman olumlu olmuştur. Özellikle TV’de spor programlarını seyrederken aldığı ciddiyet ve yorumları; onun gerçekten süreç içindeki önemini ortaya koymaktadır.
Sohbeti önemli kılan unsurların başında; İmroz’da Lig maçlarının yayınının olmamasıdır!
Zaman zaman yanımda futbol camiasından misafir varsa durum daha da farklılaşır…
Öncelik Birol’dadır… Tüm dış baskılara rağmen gelir ve ‘arşiv’ ile ‘anı’ arasındaki sohbetine başlar…
Hilmi her zaman daha rahat konuşmaya çalışır, Bülent ise sadece futboldan değil diğer konulardan da konuşup, tabiri caizse “sallama” durumuna geçer.
Murat ise Fenerbahçe galibiyeti ile kazanılan öz güven sayesinde üst perdeden konuşur, fakat Fenerbahçe mağlubiyeti ise onun Dünyadan kopup, Galaksiye yönelmesine neden olur ki; tek kelime çıkmaz ağzından.
Bu sohbetler genelde cuma ya da cumartesi akşamları olur.
Benim olaya katkım; aile içerisinden biri kıvamında olup, fakat ayrı yaşamayı seven evlat pozisyonundadır.
Mesleğim ile sohbet tüm Türkiye’nin bildiği konu olduğu için! Ben de bana düşen süreyi en iyi şekilde kullanarak sohbete katılmak durumundayım.
Bana hiç hata payı olanağı vermediklerini belirtmek isterim. Özellikle Bülent üzerinde gelen saldırılar, hatanın sürekli İmroz’un resim duvarında asılı kalacağı anlamını taşımaktadır.
İmroz’da aile içi sohbet gerçekten çok zevkli olur…
Aile dedimse; onlarca kişinin üye olduğu bir aileden bahsediyorum…
Müslüm Gülhan / NationalTurk
