
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD merkezli CBS televizyonuna verdiği röportajda Gazze’deki ateşkes sürecine dair değerlendirmelerde bulundu. Netanyahu, “Barışa bir şans verme konusunda anlaştık. Dedik ki, ilk kısmı tamamlayalım ve şimdi de ikinci kısma şans verelim” diyerek sürecin ilerlediğini belirtirken, Hamas’ın silahsızlanmasının sürecin en kritik unsuru olduğunu söyledi.
Netanyahu: Silahsızlanma ‘kırmızı çizgi’
Netanyahu, Hamas’ın silahsızlanması gerektiğini belirtti ve “Birincisi, Hamas’ın silahlarından vazgeçmesi gerekiyor. İkincisi, Gazze’de silah fabrikalarının olmadığından emin olunmalı. Gazze’ye silah kaçakçılığı yapılmamalı. Silahsızlanma budur” dedi. Netanyahu, bu koşulların sağlanmaması hâlinde ciddi sonuçlar doğacağını vurguladı.
Tehdit dilinde uyarı: “Kıyamet kopar”
Hamas’ın silahsızlanmayı reddetmesi durumunda ne olacağı sorusuna atıfta bulunan Netanyahu, daha önce ABD Başkanı Donald Trump’ın sözlerine gönderme yaparak, “O zaman kıyamet kopacak. Ama umarım öyle olmaz. Umarım bunu barışçıl bir şekilde yapabiliriz. Biz buna kesinlikle hazırız” ifadelerini kullandı. Netanyahu, barışın sağlanmasının “İsrail halkına, bölge halkına ve dünya halklarına verilebilecek en büyük hediye” olacağını da söyledi.
Özgürlük ve savunma vurgusu
Savaşın sona erdiğini ilan etme kriterleriyle ilgili soruya yanıt veren Netanyahu, özgürlüğün devamı için savunma kabiliyetinin korunması gerektiğini belirtti ve “Öngörülebilir gelecekte, sadece İsrail için değil, özgür ve medeni dünya için de kendini savunma yeteneğinin korunması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü özgürlük kalıcı veya otomatik değildir. Özgür toplumları savunamazsanız, otoriter veya totaliter rejimler tarafından ele geçirilirler” dedi.
“Benim görevim Yahudi devletini korumak”
Kendisinin sert duruşunun eleştirilmesi hatırlatılınca Netanyahu, görev anlayışını şöyle özetledi:
“Yani, umarım ülkemin geleceğini ilgilendiren konularda çok katı olduğum için öyle söylüyordur. Bana söylenenin doğru olduğuna inandığımda ‘doğrudur’ derim, ‘hayır’ demem gerektiğini düşündüğümde de bunu söylerim. Bu benim işim. Benim görevim Yahudi devletini korumak ve Yahudi halkının geleceğini güvence altına almak.”