GündemManşetTürkiye

Gerçeklik ve Kimliğimizin Uzantısı Pencereler

Maldivler Kutlu Olsun

vendettaDoğru; felsefenin varoluşundan beri filozofların üzerinde sorular sorduğu, düşündüğü bir kavramdır. En yalın haliyle Aristo doğruyu “nesnel gerçekliğe uygunluk” olarak tanımlamaktadır.

Bu tanımlamadan basit bir akıl yürütme ile gerçekliğin her zaman tek olduğu sonucuna varmak hatalı olmayacaktır. Duyu organlarımızla algıladıklarımız veya bu verileri işleyerek vardığımız sonuçlardan bağımsız olarak gerçeklik her zaman tektir ve olduğu gibidir.

Duyu organlarımızla algıladıklarımız üç aşağı beş yukarı her bireyde aynı olacaktır.Burada önemli bir ayrım bu verileri nasıl işlediğimizdir. Bu verileri işlerken geçmiş tecrübelerimiz, ön kabullerimiz; değer yargılarımız bize bir yol haritası hazırlamaktalar. Bu değişkenlerin bütününü kısaca kimlik olarak tanımlayabiliriz.

Kimlik; buradaki anlamıyla bireyin kendisini tanımlama şeklidir. Sizin için ne önemliyse; neyin altını çiziyorsanız kimliğiniz odur. Örneğin cinsiyetinizi, bağlı olduğunuz etnik kimliği, mesleğinizi veya birlikte hareket ettiğiniz belli bir sosyal grubu kendinizi tanımlamakta mihenk taşı olarak görebilir ve tepkilerinizi buna göre şekillendirebilirsiniz. Belirli bir olaya veya olguya bakarken kimliğiniz çerçevesinden bakmanız kaçınılmazdır.

Çok doğaldır ki kimliğimiz bir tek değişkenden oluşmamaktadır. Varlığımız birden fazla kimlik üzerine inşa edilir. Böylece dünyaya bakışımızda; olayları yorumlayışımızda birden fazla pencereden bakarız. Hatta ne kadar çok pencereden bakabiliyorsak o kadar geniş bir açıdan bahsetmek mümkündür. Nitekim insanoğlunun birey olarak diğer türlerden ayrılmasında temel faktör olan zekasını kullanma katsayısı arttıkça olay ve olgulara geniş açıdan bakabildiğini bunun da kimliğini zenginleştirdiğini söyleyebiliriz. Daha eğitimli kimselerin geniş açılardan olaylara yaklaşabilmesi; eğitimin onlara kazandırdığı değişik pencereler sayesindedir.

Doğrunun tek olduğunu söylemiştik. Son derece basit bir biçimde ne kadar çok pencereden bakarsanız bakın göreceğiniz hep aynı doğrudur. Baktığımız pencereye bağlı olarak farklı boyutlarını daha iyi görebilmemiz ve bunların altını çizmemiz doğamız gereğidir.

İşte bu noktada devreye subjektif öğeler girer. Baktığımız bir tek pencereden gördüklerimizi mi yoksa yalın haliyle gerçekliği mi vurguluyoruz. Yalın haliyle gerçekliği vurgulamak her zaman bizim lehimize olmayabilir. Ama insan olmanın gereği baktığımız pencerenin farkında olmak ve yalın gerçekliği vurgulayabilmektir. Her gün yeni pencerelerden bakabilmek mümkün olduğuna göre ancak art niyetliler bir tek pencereden gördükleri gerçeği defalarca doğru olarak anlatırlar.

Bugün etrafımıza baktığımız da aynı gerçeğin çok kere farklı pencerelerden farklı gerçekler olarak sunulduğunu görebiliriz. Kimlikler çok keskin olduğunda gerçeklerin sadece bir tek pencereden görülmesi kaçınılmazdır. Asıl kaygıya düşüren bu işi meslek edinmiş olanların; adalet terazisini elinde tutanların sadece bir pencereye sahip olmasıdır.
Oysa gerçek her zaman olduğu gibidir. Adalet duygusu kaybolmaya başladığında toplum; toplum olma özelliğini kaybedecektir.

Erdem ASYALI – NationalTurk

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 94)

Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 65)

Konserler

NationalTurk

NationalTurk Haber Merkezi, En Son Haberleri Gündemi, Spor Haberlerini, Ekonomi, Seyahat, Magazin, Politika ve Son Dakika Haberlerini en doğru ve objektif şekilde size ulaştırır.NationalTurk | Objektif | Bağımsız | Farklı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu