NationalTurk yorumcusu Müslüm Gülhan‘ın bu haftaki “Siyasetin futbol açmazları” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz;
Önce bir saptama ile başlamak gerektiğine inanıyorum, her şeyi daha iyi anlata bilmek için…
Yurdumuzda futbol bir araçtır.
Kullanılmak üzere hazırlanmış bir tezgah gibi…
Ki… Kullanan kullanana…
En önemli açmaz futbolun siyasi arenada kullanılma sürecidir.
Oy kaygısı,
Kontrol kaygısı,
Kullanma kaygısı,
Adam kaygısı,
Toplumsal yönlendirme kaygısı siyasetin futbolu kullanma argümanlarıdır.
Kitleleri kullanmada bizim gibi alt başlık kültürler ile yaşayan toplumlar için futbol büyük önem arz etmektedir.
O yüzdendir ki kulüplerin önünü açmak her zaman siyasilere nasip olmuştur?..
Futbol artık evrensel normlar ile yönetilen bir spor branşı olmuştur, atılacak her adımın dışarıda muhakkak bir karşılığı olacaktır.
Bunları inkar etmek bu arenadan çekilmek veya kaybolmak anlamına gelir.
Bu sadece endüstriyel anlamdaki sistemin içersindeki kaygı değil, aynı zamanda futbolun oyun olarak gelişim sürecinin dışında kalmak anlamına gelmektedir ki bu bana göre daha önemlidir.
Süreç o kadar hızlı değişime sahip ki bırakın 1989 ile 2012’i, 2010 ile 2012 arasında ki fark bile çok anlamlıdır.
Anlayamamak asıl kayıptır.
Siyasetin futbola verdiği diğer önemli zarar ise:
Futbolu kendi amaçları doğrultusunda kullanma anlayışı kendine özgü yönetim şeklini de beraberinde getirmesidir.
Bu süreç futbolu hırpaladığı gibi kulüplerin gelişimine de çok önemli sekteler vurmaktadır.
En önemli açmaz sürecin kendine özgü kulüp başkanları ve federasyon başkanlarını ortaya çıkartmasıdır.
Çünkü içerideki siyasi ve ekonomik rantın bir şekilde kontrol edilmesi gerekmektedir.
Bu kontrol yapısı; yanlış insanların, yanlış zamanda, yanlış yerde olmalarına neden olmaktadır.
Ki vereceği zararları siz düşünün…Önümüzde de çok iyi örnekler durmaktayken…
39 kişinin ölümüyle sonuçlanan futbol maçı sonrası verilecek ceza ile şike yüzünden verilecek cezanın kıyaslanması bile yapılamaz; bir insanın yaşamının önüne koyulacak karşılığı yoktur ve olamaz da…
Bırakın ekonomik kıyaslamaları…
Anlamsızdır.
Analizler; eğer insan hayatı işin içindeyse anlamsız kalır.
O rakamlar sadece sayısal kıyas olarak kalır.
Sanırım artık futbol hakkında konuşmak çok yetersiz kalacaktır…
Çünkü bu yazıları yazdığım zaman okuyucuları değil de kendimi aldatılmış gibi hissediyorum.
Müslüm GÜLHAN
