Serdal Adalı: Muçi ve Al Musrati transferlerinde para Legia ve Braga’ya değil fonlara gidiyor!
Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, eski Beşiktaş başkanı Hasan Arat'ın yaptığı Muçi ve Al Musrati transferlerinde ödemelerin Legia ve Braga kulüplerine değil üçüncü taraflara ödediğini söyledi.

Serdal Adalı, Hasan Arat’ın yönetimini ve yaptığı transferleri hedef aldı.
Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, dün düzenlediği basın toplantısında Hasan Arat yönetimini ve yaptığı transferleri hedef aldı.
Denetleme Kurulu’nun yaptığı çalışmalar sonucu Ernest Muçi ve Al Musrati için Legia Varşova ve Braga’ya yapılan bonservis ödemelerinin yüzde 60’ının yurt dışı finans kuruluşlarına devredildiğinin ortaya çıktığını belirten Serdal Adalı, şöyle devam etti: “Hatta bu kulüplerden biriyle imzalanan sözleşmede alacağının fona devredilememe maddesi bulunmasına rağmen eski yönetim kurulumuz bir karar alarak ilgili bir maddeyi değiştirmiştir.
Ne tesadüftür ki, bu iki kulüp de birer hafta arayla bizden tahsil edecekleri bonservis ücretlerinin önemli bir kısmını farklı finans kuruluşlarına devretmişlerdir. Camiamız hiç merak etmesin, bu iş nereye kadar giderse biz takip edeceğiz ve ne gerekiyorsa yapacağız.
Bu transfer döneminde bize limitsizce saldıranlar, işleri kurcalamaktan ve takip etmekten vazgeçeceğimizi düşünüyorlar. Bizi yıldırmak, pes ettirmek istiyorlar. Ne yaparsanız yapın biz bu işlerin peşini bırakmayacağız. Denetim araştırmasına devam ediyor, biz de ediyoruz. Bu konu zaten savcılıkta. Beşiktaş’ın 1 kuruşuna kim tecavüz ettiyse onun peşinde olacağız.”
Serdal Adalı’nın basın toplantısında açıklamış olduğu Hasan Arat yönetimin yapmış olduğu uygulamanın Nisan 2015 tarihinden beri FIFA’nın, üçüncü taraf mülkiyetinin yasaklandığını duyurduğu bir kapsama girip girmediği FIFA’nın vereceği kara ile belli olacağı gelen bilgiler arasında.
Futbolda Üçüncü Taraf Mülkiyeti Nedir ? ( Third-party ownership in association football )
Futbolda Üçüncü Taraf Sahipliği (TPO), bir oyuncunun ekonomik haklarının üçüncü taraf kaynaklar tarafından sahiplenilmesidir. Üçüncü taraf ( futbol menajeri gibi bir acente , spor yönetimi acentesi gibi bir acente, bir şirket, hedge fon gibi yatırımcılar veya tek bir yatırımcı olabilir) “bir oyuncunun finansal haklarının tamamının veya bir kısmının mülkiyetini alır”.
Bazı durumlarda bir futbolcu satıldığında, futbol kulübü değil, TPO transfer ücretlerinden ve sözleşme müzakere ücretlerinden faydalanabilir.
Bu yöntem, bir oyuncunun transfer haklarının iki kulüp arasında paylaşıldığı futboldaki ortak sahipliğinden farklıdır.
Bu uygulama, özellikle Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerde, Güney Amerika futbolunda da yaygın olarak kullanılmakta olup, oyuncular, kulüpler, menajerler, takımlar ve yatırımcılardan oluşan bir sistem söz konusudur.
Bu uygulama, finansal seçenekleri kısıtlı olan, finansal zorluklarla karşılaşan ve bazen iflas eden futbol kulüpleriyle ilişkilendirilmektedir.
2007 yılına gelindiğinde, TPO’lar Portekiz, İspanya ve Rusya’da futbolda yaygın bir uygulama haline gelmişti.
The Guardian’da 2007 yılında yayınlanan bir makaleye ve akademik makalelere göre , iş adamları veya diğer yatırımcılar genç oyuncuların ekonomik haklarında hisse senedi satın alır ve genellikle eğitim ve konaklama masraflarını karşılar.
Karşılığında, oyuncunun gelecekteki transfer ücretinin bir yüzdesini alma hakkına sahiptirler.
Mirror’da 2016 yılında yayınlanan bir makale , üçüncü taraf sahiplerin bir oyuncunun “ekonomik haklarının” bir yüzdesini kulüpten nasıl satın alabileceğini veya hatta bir oyuncunun sözleşmesini nasıl satın alabileceğini açıklamıştır.
Sözleşmeye sahip olmak, üçüncü taraf sahibine, oyuncunun değeri artana kadar oyuncuyu geçici olarak bir kulüpte “park ederek” kârını artırma olanağı tanır; bu sürenin sonunda oyuncu başka bir kulübe satılır ve menajer transfer ücretlerinden bir yüzde kazanır.
FIFA 2015 yılında, üçüncü taraf mülkiyetinin yasaklandığını duyurdu
Nisan 2015’te FIFA , üçüncü taraf mülkiyetinin yasaklandığını duyurdu ve kulüplerin veya oyuncuların üçüncü taraf yatırımcılarla ekonomik hak anlaşmaları yapmasını özellikle yasakladı.
FIFA’nın yasaklamasına sebep olan üçüncü taraf mülkiyeti hakları Football Leaks adı altındaki bir web sitesinde de yayınlanan belgeler dayanak olmuştu.
Football Leaks belgeleri Avrupa profesyonel futbol dünyasındaki “karanlık” finansal işlemleri ortaya çıkaran ve kıtanın en büyük vergi kaçakçılığı ve yolsuzluklarını ortaya döküyordu.
Yasak, 1 Mayıs 2015’te yürürlüğe girdi. Avrupa Parlamentosu da, Parlamento İçtüzüğünün 136. Kuralının kabulünün ardından 11 Kasım 2015’te Avrupa sporlarında benzer bir yasağı duyurdu. Avrupa Parlamentosu yazılı bir bildiride, üçüncü taraf mülkiyetinin müsabakaların bütünlüğü konusunda endişelere yol açtığını ve spora suç faaliyetleri riski getirdiğini belirtti.
2015 FIFA yasağını aşmanın bir yolu, oyuncu transferlerinin gelirlerinin yatırıldığı belirlenmiş hesaplar üzerinden yüzen bir ücret uygulamaktır . Bu özellikle FC Porto tarafından kullanılmıştır
Futbolda ki fon şifresini NationalTurk Football Leaks’den önce çözmüştü
2015 yılında kurulan Football Leaks adlı web sitesi, Avrupa profesyonel futbol dünyasındaki “karanlık” finansal işlemleri ortaya çıkaran ve kıtanın en büyük yıldızlarından bazılarının menajerler yoluyla başvurduğu vergi hilelerini ifşa etmişti.
Avrupa profesyonel futbol dünyasındaki “karanlık” finansal işlemleri ortaya çıkaran ve kıtanın en büyük vergi kaçakçılığı ve yolsuzluklarını ortaya çıkartan Football Leaks belgelerine göre, menajer Jorge Mendes’in 2010-2011 yılları arasında Beşiktaş’a yapılan transferlerde hem FIFA’nın hem de TFF’nin kurallarını ihlal ettiği ortaya çıktı. NationalTurk gerçekleri 7 yıl önce, yani 2011’de yazmıştı.
NE OLMUŞTU
Beşiktaş Kulüp eski başkanı Yıldırım Demirören ve şimdiki başkanı Serdal Adalı döneminde transfer olan Ricardo Quaresma ve Guti Hernandes ‘den sonra Beşiktaş, devre arasında da Simao Sabrosa, Hugo Almeida ve Manuel Fernandes’i de transfer etmişti.
Bu transferler de ses getirmiş, Beşiktaş, 14 puan geride olmasına rağmen şampiyonluk adayı olarak lanse edilmişti.

Yıldırım Demirören’in övdüğü yöntemin adı Jorge Mendes’di
Ancak Hugo Almeida’nın alınış yöntemiyle Beşiktaş, Türkiye’deki transfer piyasasında yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Almeida’nın Beşiktaş’a gelmesinin ardından Başkan Yıldırım Demirören, katıldığı bir televizyon programında fon yöntemini “Beşiktaş ve Türk futbolu için bir kapı açtık.
Para vermeden oyuncu getirmek, para kazanarak satmak gibi. Fon bize sormadan oyuncuyu satamaz” diyordu. Yıldırım Demirören’in dediği gibi fon şirketi Beşiktaş’a sormadan futbolcu satamaz.
Ancak Demirören’in açıklamadığı bir gerçek de Kamuoyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderilen bilgilendirme yazısında açıkça görülüyor. Beşiktaş da fon şirketi ile anlaşmadan Almeida’yı satamaz.
Beşiktaş’ın Almeida’nın bonservisi için Werder Bremen’e ödemesi gereken 2 milyon euroyu fon şirketinden alması ve Almeida’nın başka bir kulübe transferi durumunda veya Beşiktaş’ta sözleşme uzatması halinde, her halükarda fon şirketinin bu işten kârlı çıkacağı iddia ediliyordu.
Gizli fon şirketi neyin nesi?
Bu transferde esas merak edilen, Almeida için Werder Bremen’e sadece 2 milyon euro vererek her türlü kârlı çıkacağı bir işe girişen ve isminin gizli kalmasını Beşiktaş’tan talep eden fon şirketinin kimin olduğu. Beşiktaş, Almeida transferiyle ilgili olarak KAP’a gönderdiği yazıda “Ekonomik Haklara İştirak” sözleşmesini imzaladığı şirketin ismini açıklamamıştı.
Bu şirketin isminin Quality Football Ireland Limited (ISC) olduğu ise daha önce Türk basınında ortaya çıkmıştı. Ancak özellikle Sabah gazetesinin yaptığı haberlerde sadece şirketin ismi verilmiş, detaylar geçiştirilmişti.
NationalTurk olarak Quality Football Ireland Limited şirketini incelediğimizde çok ilginç bağlantılarla karşılaştık. İrlanda resmi kaynaklarından edindiğimiz bilgilere göre şirketin yöneticileri Wendy Merrigan, Rory Williams ve Michael Rubel. ISC’nin ortaklarını incelediğimizde ise enteresan bağlantılar ortaya çıktı.

Almeida’nın transferinde 2 milyon euroluk bonservis bedelini karşılayarak futbolcuya ortak olan ve karlı bir işe giren Quality Football Ireland Limited şirketinin en büyük hissedarı yüzde 69’luk payla CAA Sports International’di.
11 Haziran’a kadar yüzde 70 hisseye sahip olan CAA’nın, bu tarihte, yani transfer döneminin başında yüzde 1 hissesini Goodbody Subscriber One Limited şirketine devretmesi dikkat çekici. Kalan yüzde 30’luk hisse ise yüzde 15’er paylar halinde CAA yöneticileri David O’Connor ve Michael Levine’e ait.

NationaLTurk Şifreyi çözüyor
Peki bu CAA Sports şirketinin, İrlanda’da kurulu olan Quality Football Ireland Limited şirketiyle olan ilişkisi, Beşiktaş açısından neden enteresan? CAA Sports, Amerika kıtasında akla gelebilecek en ünlü sporcuların (NBA, Nascar, NHL vs.) menajerlik haklarını elinde bulunduran dünyaca ünlü bir şirket.
Ve CAA Sports, Amerika’daki hakimiyetinin ardından Avrupa futbolunda da söz sahibi olmak için 2008 yılında Gestifute şirketiyle ortaklık anlaşması imzalıyor. Şifre de burada çözülüyor.
Tekrar hatırlatacak olursak; Beşiktaş’ın 2 milyon euro verip Almeida’nın tüm haklarını eline geçirmek yerine 2 milyon euroyu fon yöntemiyle aldığı şirket olan Quality Football Ireland Limited’in yüzde 69 hissesine sahip olan CAA Sports’un Avrupa’daki ortağı Gestifute. Futbolla yakından ilgilenenler için Gestifute çok tanıdık bir isim olan Jorge Mendes’di.
Yıllar sonra yaprak dökümü başladı ‘Çete’ye 16 milyon euro
Beşiktaş Kulüp eski başkanı Yıldırım Demirören döneminde transfer edilen Portekizli futbolcular, birer birer siyah-beyazlı ekibe veda etti. Üstelik arkalarında büyük bir fatura bırakarak. Simao, Alves, Q7 (Quaresma) derken, Fernandes ve Almeida da gitti. Beşiktaş’ta 4 yıllık ‘Portekiz Çetesi’ dönemi kapandı.
‘Portekiz çetesi’ olarak adlandırılan 5 futbolcunun Beşiktaş’a maliyeti oldukça ağır oldu. Öyle ki söz konusu oyuncular için sadece bonservis bedeli olarak 13.6 milyon euro ödendi. Bu rakam, Süper Lig’de 3 yıl top koşturan Almeida için fon şirketinin hesabına yatacak 2.5 milyon euro ile 16.1 milyon euroya çıkacağı öğrenilmişti.

Jorge Mendes 18 milyon euro ceza ile ofsayttan çıkabilecek mi






