Eğitimİş DünyasıSadece NationalTurk'deYaşam

Daha Az Esasında Niye Daha Fazladır

Maldivler Kutlu Olsun

Daha Az Esasında Niye Daha Fazladır

Bu kavramlarla son zamanlarda çok fazla oynuyorum: Daha az, daha fazla ve arasındaki (genelde denge denir). Neden daha fazlaya ihtiyacımız var? Ve neyin daha fazlası? Bu iki uçtan birine sıcak bakma eğilimi gösteriyorken neden bazen dengeye değer verme eğilimindeyiz? Ve her şeyden öte, neden daha az olan bazen iyidir?

Aşağıdaki liste benim son soruya olan cevabım. Ve daha az ile ilgili bir liste olduğu için gereksiz tüm karışıklıkları atlayıp doğrudan başlayacağım.

1. Hayatınızda Daha Az Para Sizi, Hayatınızdaki Her Şeye Daha Fazla Değer Vermeye İtecektir

Para hengâmesi sonu gelmeyen bir oyundur. Ne kadar para kazanırsanız o kadar fazla para istersiniz. Bu, parmaklarınızı elektrik prizine sokmanız ile birçok açıdan benzer bir gerilimdir. Hayret verici bir tecrübe edinebilirsiniz ama aynı zamanda tüm direncinizi ve sağlığınızı yavaş yavaş azaltırsınız. Bir dahaki sefere daha fazlasına ihtiyacınız olacaktır çünkü ona bir nebze tolerans yaratmışsınızdır. Daha sonra ise biraz daha fazlasına ihtiyaç duyarsınız. Ve bu böyle gider.

Para sadece ham enerjidir. Onu yönlendirecek bir amaç olmazsa, onu maddesel bir şey haline getirecek bir planınız yoksa ham halinde kalmaya devam eder. Ve ham enerjinin her formu oyun oynamak için tehlikelidir.

Bu ham enerjiyi her zaman hedeflemediğinizi bir düşünün. Daha basit bir şeyi hedeflediğinizi hayal edin. Mesela dünyanın zirvesine tırmandığınızı veya dengeli bir aileye sahip olduğunuzu ve çocuklar yetiştirdiğinizi veya fantastik bir hikâye yazdığınızı, resim ya da heykel yaptığınızı. Tüm bunlarda sadece yaratıcılık potansiyelinizi dışarı çıkarırsınız. Daha az para hedeflerseniz yaratıcılık potansiyelinizi işinize daha fazla katmak isteyeceksinizdir.

Daha az esasında daha fazladır: Daha az para daha fazla yaratıcılıktır.

2. Daha Az Olumsuz Düşünce Daha Fazla Olumlu Düşünceye Yer Açar

İşte bu kolay olanlardan biri. Daha ilk izlenimde işe yarar ve herkes ilk bakışta anlayabilir. Sadece olumsuz düşünceleri saf dışı bırakın ve bazı olumlu düşüncelere yer açmış olun. Ne yazık ki bu her zaman böyle değildir. Sorun, “olumsuz düşünceler” kavramını farklı anlamamızdadır. Benim olumsuz düşünce olarak kabul ettiğim bir şey, bir başkası için doğal bir şey olabilir. Olumsuz düşünceler fazlasıyla kişiseldir. Bizim hayat tecrübemiz, yetiştirilme tarzımız, içinde bulunduğumuz ortam ve daha birçok etken tarafından şekillenirler.

O zaman ilk etapta bu olumsuz düşünceleri nasıl tanımlayabilirsiniz? Bunu yaparken benim için işin bir numaralı püf noktası şudur: beni kızgın hissetmemi sağlıyorlar mı? Korku ve vazgeçme duygularıyla karşılaşıyor muyum? Eğer yanıt evet ise, bu olumsuz bir düşüncedir. Bu düşüncenin benim iç değerler sistemimde nasıl “doğru” göründüğü önemli değil; eğer kızgınlık, intikam veya korku hislerimi harekete geçiriyorsa bu negatif bir düşüncedir.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Daha az esasında daha fazladır: Daha az korku, kızgınlık ve intikam duygusu kesinlikle bir şeylere yer açacaktır. Ve arkada kalma şansı hiç olmayan ama iyi bir şey. Kötü şeylerden daha şimdiden kurtulduk değil mi?

3. Daha Az Kavga Kendinizi Anlamak için Daha Fazla Zaman Demektir

Modern toplumumuzda kavga etmek değişmez bir faaliyettir. Bunu neredeyse otomatiğe bağlanmış şekilde yapıyoruz. Ne zaman bizi duymasalar, ne zaman bir şeyler kendi beklentilerimize göre işlemese, ne zaman biri kendimizi kötü hissetmemize sebep olsa kavga etmeye başlıyoruz. Çoğu zaman da bunu içimizde yapıyoruz. Sesli söylemesek bile tartışıyoruz, kendi durumumuzla oynuyoruz.

Bu işte gün geçtikçe daha da iyi oluyoruz. İçimde binlerce kavga kazandığımı biliyorum, haklı olduğumu biliyordum. Ama sonunda kavgayı kimin kazandığı önemli olmuyor. Tüm mesele sizin faydasız bir şeyler için kaynaklarınızı kullandığınızdır. Alakasız bir şey için zamanınızı ve enerjinizi harcıyorsunuz. Tamam, bu artık geçmişte kaldı. İlerleyin.

Kavga etmek tamamen vakit kaybıdır. Kendi zihniniz içinde (veya dışa dönük bir kişiyseniz sesli olarak) yaptığınız her tartışmayı yazarak bu basit egzersizi yapın ve bunun için ne kadar vakit harcadığınızı görüp şaşırın. Şimdi de bu vakti, gerçekten de önemli olan bir şey için elverişli kıldığınızı hayal edin; mesela kendinizi anlamak.

4. Daha Az Uzlaşma Kendi Kararlarınız için Daha Fazla Güç Demektir

Uzlaşma iyi bir sosyal araçtır. Farklı fikirler arasında bir tür denge sağlamak ve iddialara göre daha güvenli bir orta yol yaratmak için icat edildi. Aslında uzlaşma hayatta kalmak için faydalı bir araçtır. Ama yaşamlarımızdaki diğer her türlü iyi şeyle olduğu gibi uzlaşmanın aşırı kullanımı da onu zehirli hale getirdi.

En son ne zaman kararlarınıza tam yetki verdiniz? En son ne zaman dıştan gelen niyetlerden “iltihap” kapmadan kendi arzularınızı ve amaçlarınızı hesaba kattınız? Eğer modern bir toplumda yaşıyorsanız bunu en son çocukken yaptınız ve iddiaya girerim ki çok da iyi karşılanmadı.

Daha az uzlaşma hayatınıza tekrar renk ve şekil getirecektir. Sizin umduğunuz renk ve şekil olmayabilir ama sizin renginiz ve şekliniz olacaktır. Bir kez kanca atıp tuttuğunuzda o dünyayı değiştirmeye başlayabilirsiniz. Ama uzlaşmayı, hak ettiği boyuta düşürmeden (son dakika hayatta kalma barınağı) doğru dünyaya hâkim olamazsınız. Onun “iltihaplanmış” bir vizyonu üzerinde çalışacaksınız.

5. Daha Az Oyalanma Sizi Daha Fazla Yapılmışı Elde Etmeye İtecek

Oyalanmanın bile üretken bir yolla yapılabileceğini iddiaya girerim ki bilmiyordunuz. Şaka bir yana, yapmaya kendinizi adadığınız şeyi yapmayarak zaman geçirmek tam bir israftır. Oyalanma, modern zaman harcamalarımızın daha büyük bir müşterisidir. Oyalanmaya belki uyumaktan bile daha fazla zaman harcıyoruz.

Hayatınızda daha az oyalanma olsaydı nasıl olurdu, bir düşünün. Hiç olan bir şey için harcanmış daha az zaman. Doğaldır ki bir şeyler yapmaya başlayacaksınızdır. Dünyanın tekrar dönmesini sağlamaya başlayacaksınız. Etki etmeksizin bir şeye (bir projeye, bir göreve, bir müşteriye) başlamak onu durduracaktır. İlerlemeyecek, ölü olacaktır. Oyalanma zamanınızı öldürmek için biraz daha yumuşak bir yoldur (her iki anlamda da).

6. Bir şeyin Daha Az Olması Her Zaman Zıttının Daha Fazla Olmasıdır

Bununla beraber meselenin merkezine iniyoruz. Bir şeyin daha az olması her zaman zıttının daha fazla olmasıdır. Bu, niceliğin asli prensibidir ve algılanan evrenin temel bir kuralıdır. Bazılarınız bunun son derece normal bir olay olduğunu düşünebilir ve ben normal bir duruma fazlasıyla vurgu yapıyorum. Basit; daha az olan bir şeyin zıttının daha fazla olduğunu herkes bilir. .

Ama daha az olan bir şeyin, zıttının daha fazlasını cidden tetikleyebileceğini ve dünyamızı, hayatımızı, evrenimizi ihtiyacımız olduğu şekilde baş aşağı değiştirmek için inanılmaz güçlü bir araç olduğunu düşünen okuyucular varsa listenin son maddesi sizin için.

7. Bu Yazının Daha Az Olması, Beyninizin Kendi Kendine Kafa Yorması için Daha Fazla Zaman Demektir

Bu doğru. Bu şekilde sonsuza dek devam edebilirim ama etmeyeceğim. Konuları şimdi kendi başınıza düşünmenize izin vermek, sizin açınızdan (ve bir dereceye kadar benim açımdan da) bence çok daha iyi. Eğer bu yazıya zihinsel olarak 10 dakika ayırdıysanız, işte sizi mutlu edecek bir şey: şimdiye dek sadece 5 harcadınız, dolayısıyla kalan 5 gerçekten özel olan biri için kullanılacak: siz.

Bu yazıyı arkanızda bırakın ve düşünmeye başlayın: Çok fazlasına sahip olduğunuz bir şey var mı?

Bunun ne kadar azını daha fazla verebilirsiniz? Ve neyin daha fazlası?

Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 51) Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 53)
Konserler

Seçil SÖKMEN

Seçil Sökmen yazılarını Türkiye ve Dünyanın en objektif gazetesi NationalTurk ile takip edin.

4 Yorum

  1. açıkçası ciddi bir farkındalık yarattı. Kaleminize sağlık Sn SÖKMEN !!!

  2. hiç bu şekilde düşünmemiştim. o kadar fazla istemeye alışıyoruz ki neden o fazlayı istedğimizi bile bilmiyoruz. kodlanmışız fazla istemeye ve açgözlülüğe. çok güzel bir yazıydı. teşekkürler,

  3. harika bir yazı olmuş. Düşünçce yapınız ve hayata bakışınızı çok beğeniyorum.

  4. yazınız önce çok yabancı geldi ama sonra mesajınızı gayet iyi aldım. iyi anlaşılırsa bizi huzura erdirecek bir yazı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu