AlışverişEkonomiUzak Doğu

Uranyum Takası

Maldivler Kutlu Olsun

omer demirBaşlattığı Nükleer program batılı ülkeleri kaygılandırmaya devam eden ve geçen hafta Türkiye ve Brezilya ile uranyum takası anlaşması imzalayan İran ,tüm dünyanın dikkatini ekonomisine çekmiş durumda.

Başbakanın bugün başlattığı Brezilya gezisinin asıl nedeninin İran olduğu ise aşikar.Aslında yıllardır sürdürdüğü petrol stoklarının yanı sıra doğalgaz stoklarının getirisini almaya devam eden ve elde ettiği gelirin önemli bir bölümünü savunma sanayine yatırarak(yada harcayarak) hedefine son hızla giden rallici gibi finişe her geçen gün biraz daha yaklaşıyor.Bu büyük petrol ve doğalgaz rezervlerini reel ekonomiye kazandırmak yerine savunma sanayine harcaması ülkedeki muhalif güçleri hergeçengün kızdırıyor.Ülkenin bu önemli petrol ve doğalgaz geliri reel ekonomiye yansımamış olsada bu yıl satın alma gücü paritesıne gore dunyanın 18.büyük ekonomisi oldu İran.

IMF’nin her ay yenilediği Dünya ekonomik raporunun bu ayki sayısını inceleme fırsatım oldu.Gündem İran olunca ister istemez dünyayı bu kadar kaygılandıran ülke ekonomisi hakkında bilgi sahibi oldum .Raporda satın alma paritesine göre 2010 yılında İran`ın gayrısafı yurtıçi hasılası`nın (GSYH) 858 mılyar 652 mılyon dolar, cari fıyatlarla 359 milyar 970 mılyon dolar ,kişi basına düşen milli geliri 11 bın 395 dolar, carı fıyatlarla kişi başına düşen milli gelirin ise 4777 dolar olması bekleniyor .Dünyanın dördüncü büyük petrol ve dogal gaz üreticisi olması, petrol ihrac eden ulkeler örgütü OPEC ‘in verileri ile Suudı Arabıstan`dan sonra ıkıncı buyuk petrol uretıcısı olması,dünya petrol rezervlerının yuzde 10,9`una ve İngiliz petrol şirketi BP`nın verilerine göre İran ‘ın elindeki 29,61 trılyon metrekup doğalgaz rezervi ile dünya dogal gaz rezervlerinin yuzde 16`sına sahıp bulunuyor olması İran için başlı başına önemli bir ekonomik güç .Bu verilerle Dünyada dogal gaz rezervleri bakımından Rusya`dan sonra ikincilik koltuğuna oturan ve Türkmenistan`dan dogal gaz ithal edip Türkiye’ye ihraç eden İran, elindeki rezervlerle ihracat gelirlerının yaklaşık yuzde 80`ini petrol ve dogal gazın olusturdugu yeni dünya devi adayı.İran geçen yıl elindeki petrolün varil fiyatının 150 dolarlara yaklaştığı günlerde teknik imkansızlıklar nedeniyle işleyemediği petrolün büyük bir bölümünü ham halde satarak 83 milyar dolar kazanmıştı. IMF’nin her ay yenilediği Dünya ekonomik raporunun bu ayki sayısında yine global krizin Avrupa,ABD ve neredeyse tüm ekonomileri etkilerken Avrupaya bu kadar entegre olmuş İran ‘ın yuzde 3 buyumesı başarı sayılabilir.Fakat İran’ın savunma sanayi dışında elindeki bu rezervleri etkin şekilde kullanmadığı aşikar.İssizlik oranının şubat 2010`da yuzde 11,5 olduğu,nufusun 75 mılyonu astıgı tahmın edılen ulkede,2007 yılı tahmınlerıne göre yoksulluk sınırı altında yasayanların oranı yuzde 18`ı buluyor.İstihdamın 25 mılyonun üzerinde oldugu ve enflasyon oranının ıse bu yıl yuzde 10,8 olması beklendiği ülkede GSYH`ının yuzde 45,2`sı sanayı, yuzde 43,9`u hızmetler ve yuzde 10,9`u tarım sektorunden olusuyor.Para bırımı İran rıyalı olan ulkenın baslıca ıhracat kalemlerını, petrol ve dogal gaz (yuzde 80), kımyasal ve petrokımya urunlerı (yuzde 4), meyve ve kuruyemıs (yuzde 2), otomotıv (yuzde 2) ve halı (yuzde 1) olusturuyor.2009 ‘da 70,16 mılyar dolar ıhracat yapan en buyuk tıcarı ortağının yuzde 24,3 ıle AB ülkelerinin olduğu İran ,ihracatının yuzde 15,3 ini ÇİN’e , yuzde 14,3 ünü Japonya’ya, yuzde 10,4 ünü Hindıstan’a, yüzde 6,4 ünü Türkıye ve Güney Kore’ye ve yuzde 4,5 ini İtalya’ya yapmış.Gecen yıl 57,16 mılyar dolar ıthalat yapan İran`ın, sanayı ham madde ve ara malları ithalatı yüzde 46, sermaye malları ıthalatı yuzde 35 ve dıger tuketim malları ithalatı ise yuzde 19 olmuş.

Toplam dış borcu 18,73 mılyar dolar ve dovız rezervlerı ıse 81,31 mılyar dolar olan İran ‘ın başı bu sıralar AB ve ABD nin baskısı ile ülkeden çekilen büyük şirketlerle dertte.Aralarında Petronas,Shell,Daimler,Lukoil,Caterpıllar ve Allianz gibi büyük şirketlerin
de bulunduğu dünya devleri birer birer İran pazarından çekiliyor.Şirketler bağlı oldukları ülke yönetimlerinden gelen tepkilere karşı artık duramadıklarının işaretini veriyorlar adeta.Nukleer programının yarattıgı kaygılar nedenıyle gerek şirketlerin bağlı olduğu ülkeler ve gerekse Birleşmiş Milletlerin İran’a uyguladıgı ekonomık yaptırımların, ekonomının gerilemesine neden olacağı artık aşikar.Fransız enerjı devi Total`ın üst yonetıcısı, 26 nisan`da ABD’nin İran`a yakıt arzı saglayanlara mueyyıde uygulanmasını ongoren yasal duzenlemeyı gecirmesı durumunda İran’da benzin satışını durduracaklarını söylemesi ,ardından yine Royal dutch Shell`ın Total in kararına benzer bır karar aldı.7 nısan`da Rusya`nın petrol devı Lukoil aynı gerekçelerle benzin arzı durdurma kararı uyguladı.Hındıstan`ın en buyuk özel rafınerı şırketı Relıance İndustrıes ise 2010 yılı ortalarında
İran’dan ham petrol ıthal etme sozlesmesını yenılemeyecegı belırtılıyor.Yine Petrol satan şırketlerden Tafıgura ve Vıtol`de benzın satısını durdugunu ıfade etti. Malezya`nın petrol şirketi Petronas, İran`a benzin arzını ilk durduran ülkelerden biri olmuştu .Her ne kadar İran’ın elindeki petrol stokları fazla olsada işleme tesislerinin yetersizliği benzin kıtlığına yol açacak gibi duruyor.Petrol tarafında bunlar yaşanırken otomobil cephesinde de taşlar yerinden oynuyor.Lüks otomobıl uretıcısı Daımler, İranlı bır makıne uretıcısı sırkettekı yuzde 30 hıssesıne satmayı ve İran’a otomobıl ve kamyon satısını dondurmayı planladıgını acıklamıstı.Alman sigorta şirketi Allıanz da benzer
acıklamalarda bulundu.Binalar ve ulasımda kullanılmak uzere hava kompresorlerı ve sogutma
sistemleri üreten Ingersoll-Rand, bayılerının İran`a parca ve urunlerını satmasına ızın vermeyecegını acıkladı.Dünyanın en buyuk insaat ve madencilik ekıpmanları üreticisi Caterpıllar
1 martta ıran ıle ıs yapmama polıtıkasını sıkılastırdıgını duyurmuştu.Alman teknolojı devı Sıemens, İran`dan gelen sıparıslerı kabul etmeyecegını bıldırdı.Muhasebe şirketleri, Prıcewaterhousecoopers ve Ernst & Young da İran’la iş yapmayacaklarını açıkladılar.

Tüm bunlar yaşanırken yıllardır tüm komşularıyla iyi geçinen ülke politikasını güden Türkiye ,İsrail’in batıya ‘’İran’a yaptırım uygulayın’’ tezine karşı cevap vererek tam aksi yönde Brezilya’yla birlikte İran’ı İAEA standartlarına ulaştırırken onu legal düzleme çekmiş oluyor,böylece ABD ve Rusya, en azından enerji paylaşımı konusunda İran’daki nükleer programı bahane edip itişmenin anlamsızlığını Türkiye üzerinden tüm dünyaya kabul ettirmek istiyor gibi. İran’ın, ilk kez takvimi belirlenmiş, somut yükümlülükler içeren bir belgeye imza atmasının sağlanması; tıkanan sürecin açılması için Tahran’dan istenen 3 şartın da yazılı bir anlaşmayla elde edilmesi, başta israil’deki mevcut yönetim olmak üzere uluslararası kriz lobisini şaşkına çevirmiş durumda.Yani kriz lobisinin istediği ve arzu ettiği savaş şartlarını Türkiye ortadan kaldırmış oluyor.Kimilerine gore Türkiye ateşle oynuyor kimileri ise bu duruma ‘’riske girmeden zafer kazanılmaz’’ diyor. Kriz kazasız belasız atlatılırsa, belki de Brezilya Devlet Başkanı Lula ve Başbakan Erdoğan, Nobel Barış ödülüne layık görülecek deniliyor. Dünyanın bir numaralı sorununun çözümüne katkıda bulunan Türkiye’nin de bu pozitif sonuçlanması beklenen süreçte vizyonunu açaçak yükselen grafiğinde yıldızı dahada parlayacaktır.

Ömer Demir

Yazarın tüm yazılarına gözat »

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024
Konserler

Ömer DEMİR

Ömer Demir yazılarını Türkiye ve Dünyanın en objektif gazetesi NationalTurk ile takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu