Fatih Altaylı: Yoruldum Emre!
3 Ekim'de tahliyesi reddedilen tutuklu gazeteci Fatih Altaylı, cezaevinden mektupla devam ettirdiği Youtube yayınlarına ara verdiğini açıkladı

Fatih Altaylı: Tutukluluğumun devamına şaşırdım
“Bir yandan da yoruldum Emre!” Fatih Altaylı YouTube kanalında yeni bir açıklama yayınladı, “Bize biraz müsaade” diye yazdı.
Fatih Altaylı’nın açıklaması şöyle: “Sevgili Emre, sevgili dinleyiciler… Cuma günü olan biteni biliyorsunuz. Tutukluluğuma devam kararı çıktı. Şaşırdım. Hâl böyle olunca planlarımda da değişiklik yapmam gerekti. Daha önce de 3 Ekim’de tahliye olursam biraz tatil yapacağımı söylemiştim. Sen ve ekip de 2 yıldır tatil yapmadan çalıştınız ve siz de bu fırsatla tatile çıkacaktınız. Özellikle de sen… Bengü’nün bana daha fazla kızmasını da istemiyorum. Ayrıca mahkeme salonunda boynundaki boyunluğu da gördüm. Ona da bir baktır, önlem almazsan sonra daha zor olur tedavisi. Öte yandan kalbimde 7 yıl önce takılmış stentler var ve aort damarımda genişleme söz konusu. Her 6 ayda bir ölçüm yapılarak takip edilmesi gerekiyor. Normal şartlarda Eylül ayında bu ölçümü yaptırmam gerekiyordu ama cezaevinin yollayacağı tanımadığım bir doktor ve bilmediğim bir hastanede yaptırmak istemediğim için tahliye olma ihtimaliyle ertelemiştim. Tahliye olamayınca daha fazla ertelemek istemedim. Bu tetkikleri artık burada yaptırmam gerek. Daha önce sözünü ettiğim omzumdaki beze de tam hedefine ulaşamamış olmalı ki onun da koluma olan etkisiyle yazı yazmak, not almak artık çok acı verici bir hâle geldi ve bunun da icabına bakılması şart. Merak etmeyin sağlığım yerinde ama tahliye olmadığım için bu konuları artık erteleyemem. Bir yandan da yoruldum Emre. Cezaevi; bir odada, bir hücrede yaşandığı için kolay bir yer gibi görünse de insanı hem bedenen hem de ruhen yoruyor. Bu yoğun gündemde boğulmadan, biraz dinlenmek istiyorum. Ayrıca bilgiye ulaşmanın zor olduğu bir yerde kendimi tekrar etmekten korkuyorum. Anlayacağın bir süre müsaadeni rica ediyorum. Cuma günü senin o yorgun, bitkin hâlini görünce size de haksızlık yaptığımı ayrıca gördüm. Hep beraber bize biraz müsaade. Herkese bol bol sevgi, selam…”