Spor

Spor ve Şans

Maldivler Kutlu Olsun

Ersin Afacan : Alın Teriyle Kazanan En Mutlu KişiSportif alanda zihinsel performans antrenörlüğü yapan bir sosyal bilim uzmanı olan Ersin Afacan ‘ın bu haftaki “ Spor ve Şans ” adlı makalesini sizlerle paylaşıyoruz.

Geçen hafta kendi saha ve seyircisi önünde Barcelona’ya 3-1 kaybeden Real Madrid’de teknik direktör Jose Mourinho, maç sonrası basın toplantısında, “Futbol bir oyun. Her oyunda olduğu gibi şansın da önemli bir rolü var. 1-0 iken 2-0 yapabilirdik. Ayrıca Barcelona’nın ilk golü şans işiydi. Tamamen şans işiydi. Bu kez 2-2’ye getirebilirdik. Başka bir şanssızlığımız da Valdes’in başarısı oldu. Bence şans bu maçta fark yarattı.” dedi.

Mourinho, şans üzerinde dururken Ersun Yanal’ın Manisaspor Teknik Direktörü iken Mart 2006’da Ege Üniversitesi Yabancı Diller Fakültesi’nde “Futbolda Yönetsel Liderlik ve Teknolojinin Kullanımı” konulu verdiği konferans aklıma geldi. Günümüzde teknolojinin sporun her alanında verimliliği artırmak için yoğun bir şekilde kullanıldığını belirten Yanal, “Amacımız bilimi futbola adapte ederek oyuncularımızdan en üstün performansı almaktır” diyerek bu amaçla 2001 yılından bu yana görev yaptığı takımlarda oyunculara bir dizi testler uyguladıklarını dile getirip “Sürat, esneklik, beslenme, koordinasyon, dayanıklılık, kuvvet, taktik ve teknik beceriler bir takımı başarıya götüren unsurlardır. Ben bu unsurların bilimsel bir çalışma ile en üst seviyeye çıkarılmasıyla futbolda şans faktörünün ortadan kalkacağı inancındayım” demişti.

Daha sonra da Jupp Derwall’in kendi kitabında Mustafa Denizli hakkında yazdığı şu ifadeleri hatırladım. “Mustafa’nın futbol konusunda şansa güvenen maceracı bir yanı var. Mustafa ne yaptıysa ya da ne düşündüyse hangi oyuncuyu değiştirdiyse şans hep O’ndan yana olmuştur.”

Şans, www.tdk.gov.tr adlı sitede “Rastlantıları düzenlediğine ve insanlara iyi veya kötü durumlar hazırladığına inanılan doğaüstü güç, kut, baht, talih, felek” diye tanımlanırken ve Mourinho ile Derwall, şansın önemine vurgu yaparken E.Yanal, bilim şansı ortadan kaldıracak diyerek günümüz bilim dünyasında kabul görmeyen 18. ve 19. yüzyıla ait klasik bilimin yani pozitivist ve materyalist düşünürlerin ifadelerini bize hatırlatıyor.

Klasik Bilim Anlayışı, bilimi bir ürün olarak kabul eder. Bilimin konusu nesnel gerçekliktir. Bilim akılcı bir çalışmanın ürünüdür. Dolayısı ile evrenseldir ve her insan için aynı ölçüde doğrudur. Bilimler en basit bilimler olan kimya ve fiziğe indirgenebilir. E.Yanal da sporu bu hale getirmeye mi çalışıyor? Bilimsel bilgi, kesin bir bilgi türüdür. Bilimsel çalışmalar bir gün bütün sırları çözecektir ve her şeyi açıklayan bir bilime ulaşılacaktır ki E.Yanal da bunu ifade ediyor.
Ayrıca E.Yanal, bir takımı başarıya götüren unsurlara mental çalışmaları eklemeyerek materyalizmi andırıyor sanki.

Materyalizm, var olan her ne ise tamamiyle maddi olduğunu ya da en azından maddi olana bağlı bulunduğunu ileri sürer. Daha genel biçimiyle bütün gerçekliğin temelde maddi olduğu daha özel biçimiyle de insan gerçekliğinin maddi olduğunu savunur. Sürat, esneklik, beslenme, koordinasyon, dayanıklılık, kuvvet, taktik ve teknik beceriler diyerek bu görüş mü destekleniyor? Mesela Materyalist La Mettrie, insanların birer makine olduğunu savunur. İnsanlar, mekanik hareket yasalarına bağlıdır. Bu mantıkla bakarsak futbolcular da makine gibidir. Pozitivizm de bilimsel sorgunun, bir dış kaynaktan gelen nihai sebepleri aramayan ama direkt gözleme açık olan gerçekler arasındaki ilişkilerle sınırlı olmasını söyleyen görüştür. Dış kaynak derken şans tanımını lütfen tekrar bakın. O tanımda “doğaüstü güç” derken metafizik ve din unsurlarına atıfta bulunuluyor.

Halbuki modern fizik, M.Planck’ın kuvantum teorisine göre süreksizlik ilkesine dayanır. Yani maddenin bölünmesi sonsuzca tekrarlanamaz. Einstein ise izafiyet(görelilik) teorisi ile ölçümlerin, gözlemci ile gözlediği şey arasındaki göreceli harekete bağlı olduğunu anlatmıştır. Dolayısıyla sporda istediğiniz kadar test ve ölçüm yapın her şey görecelidir yani kişiden kişiye durumdan duruma değişir. Heisenberg’in Belirsizlik İlkesine göre, bir parçacığın momentumu ve konumu aynı anda tam doğrulukla ölçülemez (momentum değişimi = kütle değişimi X hız değişimi). Bu durumda kesin sonuçlardan değil, bir ortalama değer civarında dalgalanan değerlerden söz edebiliriz. Yani Heisenberg’in olasılık (ihtimaliyet) teorisine göre tabiat ve olaylar tam ve sıkı bir kanuna bağlı değildir. Sadece olaylar arasında ihtimalli ilişkiler vardır. Yani eğer birbirini izleyen durumları önceden bildirmek için bir ilk durumdan hareket etmek istenirse bu ilk durum tamamen bilinemez. Olaylarda determinizm aramak yanlıştır. A olayından sonra B olayı meydana gelmesi gerekir diyemeyiz. Demek ki istediğiniz kadar sporu bilime karıştırın yine “acabalar ve belirsizlikler” olacaktır.

Eleştirel Bilim Anlayışı ise klasik bilim anlayışına karşı çıkar. Bu anlayış, bilimin fazla abarttığını ileri sürmüştür. Bilim, sanıldığı kadar kesin bilgilerden oluşmamaktadır. Dolayısıyla futbolda şans faktörünün ortadan kalkacağını inanmak çağdışı bir anlayıştır. Ünlü bilim felsefecisi Thomas Kuhn, bilimsel bilginin birikerek ilerlemediğini, devrimsel düşünce değişimleri ile tamamen değişmekte olduğunu ileri sürmüştür. Bilimin konusu nesnel gerçeklik olsa bile bilim, belli bir dönemde belli bir toplumda yaşayan insanlar tarafından yapıldığı için nesnel değil, öznel ve göreceli bir çalışmadır. Bilimler kimya ve fiziğe indirgenemez. Hele bir insan bilimi olan spor, hiç indirgenemez. Bilimsel bilgi kesin bir bilgi değil, yüksek olasılıklar (ihtimaller) üzerine kurulu bir bilgidir. Bilimsel çalışmaların bir gün gelip bütün sırları çözmesi söz konusu değildir. Çünkü her dönem, insanın karşısına yeni sırlar ve problemler getirecektir.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Dolayısıyla E.Yanal’ın çok güvendiği bilim, istediği kadar ilerlesin metafizik ve mental bilinmezlikler her zaman olacaktır. Dolayısıyla şans da skoru etkileyen bir faktör olarak daima var olacaktır. Nasıl bugüne kadar şans ile maç kazanılıp şanssızlık ile maç kaybediliyorsa bundan sonra da bu durum devam edecektir. Eğer E.Yanal, futbolda şans faktörünü ortadan kaldırabilirse bunun formülünü Mourinho’ya versin de Real Madrid Barcelona’yı yensin.

Ersin AFACAN

Konserler

Ersin AFACAN

Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi mezunu olan öğretim üyesi ve Mental Antrenör olan NationalTurk yorumcusu Dr. Ersin Afacan'ın yazılarını ve yorumlarını NationalTurk sayfalarından takip edebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu