KültürManşetSanat

Plastik sanatlar eleştirisi üzerine…

Maldivler Kutlu Olsun

ozkan eroglu altsayfaNationalTurk yorumcusu, akademisyen Özkan Eroğlu’nun ‘Plastik sanatlar eleştirisi üzerine…’ başlıklı yazısı;

Bir eleştirmenin eleştirmen olabilmesi çağdaş duyarlılığı sezmesi, duyması ve kavraması ile başlar.

Sanatla eleştiriyi birbirinden ayırmak çoğun tercih edilen yol olsa da, hatta eleştiri, sanata hizmet eden bir çalışma kolu ise de sanat değildir diyen zihinlerden yana değilim. Ben, tersini savunuyor, sanat eleştirisinin en az sanat kadar duyarlılık isteyen bir meslek olduğunu düşünüyor, sadece, teoriyle daha içli dışlı olduğunu kabul ederek, sanatla eleştiri arasında küçük de olsa bir farklılık olduğunu kabul ediyorum. Bir başka deyişle eleştirmen, bugüne kadar söylenmiş eleştiri kuramları meselesini çözmüş olan kimsedir. Yanı sıra sanatın tüm duyarlı noktalarını da eline geçirmiş olmalıdır. Eleştirmen, sanatla ilgili ne var ne yoksa mümkün olduğunca yalayıp yutmuş ve kendi sözünü dışa vurma noktasına gelmiş, yanı sıra kendi bağımsızlığına asla el sürdürmemiş olmalıdır. Eleştirmen, dedikodu, sohbet etme ve iç boşaltıcı çabalardan kesinlikle uzak duran kimsedir.

Eleştiri yapmadan önce eleştiri yapılacak yapıtın özelliklerinin pozitif ve negatif yönleri üzerine düşünmek, dolayısıyla bir eleştiri anlayışına sahip olmaya gayret etmek gerekiyor. şu an, bir yapıtın özellikleriyle, o yapıtın bir tasviri olarak onu anlatmak, tanıtmak üzere ortaya konabilecek niteliklerden söz ediyoruz. Bu nitelikler biçim ve içeriğe ait olabileceği gibi, bir yapıtın bir başka yapıtla yan yana getirilmesiyle (analoji) elde edilen özellikler de olabilir.

art critic 1Kanımca her eleştirmen bir yapıtın başka başka özelliklerini görecektir. Konu plastik sanatlarsa biçim bizleri çekmezse, ilgili yapıtın içeriğiyle de ilgilenmeyeceğimizi söylemek durumundayım. Bir yapıtın özelliklerinin büyük bir kısmının gündeme gelebilmesi için söz konusu yapıtla ilgilenen eleştirmenlerin bulduğu özellikleri bir araya getirmesi de kaçınılmazdır. Eleştirmenlerin sık sık bu bahsedilegelen işbirliğini yapma zorunlulukları da buradan kaynaklanır.

Bir yapıtta kendimizin üstün tuttuğu özellikleri bulamazsak, o yapıt bize göre negatif bir sonuca ulaşmış olur. O nedenle eleştirmenin teorik güvenirliliğini, yapacağı başka araştırma ve çalışmalarla sağlaması çok önemlidir. Eleştirmenin nasıl biri olması yönünde bir karara ulaşılabilmesi için onun özellikle başka kültür çabalarıyla olan ilişkisine bakmak, onu daha da net anlamayı sağlayacaktır. Eleştirmenin kendince doğru sayıp, böylece belirlediği ölçüleri elde etmesi belki de en önemli aşamalardan biridir plastik sanatlar eleştirisinde. Bu yönde ben bir plastik sanatlar eleştirmeni olduğum için ilkin biçimselliği ortaya koyan ölçülerim üzerine şunları söyleyebilirim:
Söz konusu biçimsel ölçüler, üç temel başlıkta toplanır.

Bu başlıklar “eğilimler”, “tavırlar” ve en nihayetinde “biçim” şeklindedir.

“Eğilimler”, figür, dışavurum, soyut, soyutlama ve alternatif eğilimler şeklinde belirken, “Tavırlar”, doğal, değer arayan, kalıplarla örülü, tekrarlayan, dekoratif, illüstratif, “Biçim”se, bilinen uzam, yeni uzam, bilinen malzeme, yeni malzeme, bilinen eleman, metamorfik eleman, renk eleman, herşey eleman şeklindedir.

Biçim dilini oluşturan olumlu özellikleri bünyesinde toplayan yapıtlar, ancak daha sonra içerikle ilgili özelliklere muhatap olabilir.
“İçerik”le ilgili bu özellikler, ikonografi, analoji, mistisizm, mitoloji, didaktizm ve semiyotizmdir.

yunanistan golden visa yurt disi emlak 2024

Yukarıdaki ölçülerin en genel anlamda tür bilgisi, duyarlılık bilgisi ve duyarlılık duygusu ileri çıkıp, şekillendiğini belirtmekte yarar vardır.

Bütün bunları eleştirmen için söylerken ve nasıl bir eleştirinin peşinde olduğunu ortaya koyarken, izleyicinin de bir noktaya kadar da olsa eleştirel eğitim görmesinden yana olduğumuzu belirtmeliyiz. Yoksa gerçek sanat yapıtlarının algılanması noktasında çok ciddi sorunların belirmesi kaçınılmazdır. Bizim taraftarı olduğumuz eleştiri filozofiden ve bilimlerden de mümkün oldukça yararlanmalıdır.

Bilimler bir yapıtın niteliklerini ışığa çıkarmaya, ondan anlamamızı ve ondan zevk almamızı kolaylaştırmaya yarar. Filozofi ise daha çok, sanatın mahiyeti ile değer yargıları üzerindeki çalışmalarımızda yardım eder, şu ya da bu şekilde bulduğumuz sonuçları bir araya getirmede sentez gücümüzü arttırır.

Yararlanılan kaynak:
Ege Berensel (Haz.), Hüseyin Cöntürk: Çağının Eleştirisi, C.1, İstanbul, YKY, 2006.

Priv.-Doz.Dr.Özkan Eroğlu
Habilitation in Philosophie der Kunst

Konserler

Özkan EROĞLU

Özkan Eroğlu yazılarını Türkiye ve Dünyanın en objektif gazetesi NationalTurk ile takip edin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Maldivler Turu
Başa dön tuşu