
Fransa’da 14 ayda üç başbakan değişmesine rağmen süren siyasi tıkanıklığı aşmanın anahtarı, ekonomist Gabriel Zucman’ın önerdiği ve kamuoyunda “Zucman vergisi” olarak anılan servet vergisi olabilir. Emmanuel Macron’un atadığı yeni başbakan Sébastien Lecornu’ya güvenoyu için destek arayışı sürerken, sol partiler bu vergi olmadan hükümete onay vermeyeceklerini duyurdu. Ancak sağ partilerin ve iş dünyasının tepkisi, Macron’u zor bir tercihe zorluyor.
Fransa’da Zucman vergisinin ayrıntıları
Zucman’ın önerisine göre, 100 milyon euronun üzerinde servete sahip yaklaşık 1.800 haneye her yıl yüzde 2 oranında vergi uygulanacak. Bu düzenlemenin bütçeye yılda 20 milyar euro gelir sağlayabileceği savunuluyor. Bazı ekonomistler ise bu rakamın 5 milyar euroya daha yakın olacağını belirtiyor.
Eşitsizlik ve kamuoyu baskısı
Fransa’da en zengin 500 kişinin toplam servetinin GSYH’ye oranı 1996’da yüzde 6 iken bugün yüzde 42’ye yükselmiş durumda. Bu artış, kamuoyunda vergi adaleti tartışmalarını alevlendirdi. Kamuoyu yoklamaları, halkın büyük bölümünün süper zenginlere yönelik özel vergiye sıcak baktığını gösteriyor.
Uluslararası destek
Zucman vergisi önerisi, geçen yıl Brezilya’nın G20 dönem başkanlığında gündeme getirdiği küresel milyarder vergisi planıyla da örtüşüyor. Paul Krugman, Joseph Stiglitz ve Esther Duflo gibi Nobel ödüllü ekonomistler, Fransa’ya bu vergiyi hayata geçirme çağrısı yaptı.
Sağ partilerin direnci
Sağcı siyasetçiler bu vergiyi “eski solcu saplantı” olarak nitelendirerek reddediyor. Verginin sermaye kaçışına yol açacağını savunan muhaliflere karşı Zucman, ülkeyi terk eden milyarderlere beş yıl boyunca ek vergi uygulanmasını öneriyor.
Siyasi baskı artıyor
Sol partiler, 2026 bütçesine destek için Zucman vergisini kırmızı çizgi ilan ederken, Macron’un partisi içinden de “seçmenler istiyor” yorumları yükselmeye başladı. Temmuz ayında yapılan bir ankete göre, Fransız halkının yüzde 74’ü bu tür bir servet vergisini destekliyor.