Heavy Metal’in Kara Prensi Ozzy Osbourne hayatını kaybetti

Heavy metal’in karanlık ruhu, çığlık atan sesi ve sınır tanımayan yaşam tarzıyla tanınan Ozzy Osbourne, 76 yaşında hayata veda etti. Efsane sanatçının ölüm haberi, sadece müzik dünyasında değil, popüler kültürde de büyük yankı uyandırdı. Bir dönemin “şeytani” figürü, son yıllarda sevecen bir aile babası ve reality TV yıldızı olarak da hafızalara kazınmıştı.

Sahnede başlayan efsane

1969 yılında Black Sabbath’la birlikte rock müziği karanlık sulara taşıyan Osbourne, “War Pigs”, “Iron Man” ve “Paranoid” gibi parçalarla yeni bir müzik dilinin öncüsü oldu. Vietnam Savaşı’nın ortasında çiçek çocuklara karşı tehditkâr bir ses yükselmişti: endüstriyel gitar riff’leri, ağır ritimler ve öfke yüklü sözlerle doğan heavy metal’in sesi Ozzy’di.

Grubun ilk iki albümü, Rolling Stone dergisinin okurlarınca tüm zamanların en iyi metal albümleri arasında gösterildi. Pantera’dan Metallica’ya, Tool’dan Gojira’ya kadar birçok dev grup, ilham kaynağını Osbourne’da buldu.

Ozzy Osbourne çılgınlıkların adamıydı

Osbourne, sahne üstünde ve dışında sınır tanımayan bir figürdü. Alamo’ya işemesi, sokaktan karınca çekmesi ve bir konser sırasında canlı bir yarasanın başını koparması hâlâ anlatılan olaylar arasında. 1981’deki bu yarasa olayı sonrası kuduz aşısı olmak zorunda kaldı.

Ancak en çok tartışılan anı, intiharı anlatmakla suçlanan “Suicide Solution” şarkısı oldu. Ailesi intihar eden bir gencin ailesi tarafından dava edildi ancak mahkeme Osbourne lehine karar verdi. Sanatçı, şarkının aslında aşırı alkol kullanımına dikkat çekmek için yazıldığını açıklamıştı.

Televizyondaki Ozzy

2000’li yıllarda MTV’de yayınlanan “The Osbournes” adlı reality şov, kamuoyuna farklı bir Ozzy portresi sundu. Bağıran, küfreden ama aynı zamanda çocuklarına nasihat eden, televizyon kumandasıyla boğuşan bir baba… Karanlık imajının ardında sevecen bir adam olduğu görüldü.

Daha sonra oğlu Jack’le birlikte Amerika’yı gezdiği “Ozzy & Jack’s World Detour” adlı belgesel serisiyle yeniden ekranlara döndü. 2014’te Amazon ormanlarında keşfedilen bir yarasa kurbağasına “Dendropsophus ozzyi” isminin verilmesiyle bilim dünyasında da iz bıraktı.

Müziği hiç bırakmadı

Sabbath’tan atıldıktan sonra solo kariyeriyle adeta küllerinden doğdu. “Crazy Train”, “Flying High Again” ve “No More Tears” gibi şarkılarla efsaneleşti. Zaman zaman genç gitaristleri yanına alarak üretmeye devam etti: Randy Rhoads, Jake E. Lee, Zakk Wylde gibi virtüözler onun kanatları altında parladı.

2020 yılında Elton John’la düet yaptığı “Ordinary Man” albümüyle dinleyicilerin kalbini bir kez daha fethetti. 2022’de “Patient Number 9” albümüyle Grammy’ye dört dalda aday gösterildi.

2024 yılında solo olarak Rock & Roll Hall of Fame’e girdiğinde Jack Black onu “rock tarihinin en büyük vokalisti” ilan etti.

Vasiyet gibi konser

Temmuz 2025’te, 20 yıl sonra Black Sabbath’ın orijinal kadrosuyla sahneye çıkan Osbourne, “Bu benim son konserim olacak” demişti. Birmingham’daki konserde Metallica’dan Pantera’ya, Tool’dan Guns N’ Roses’a kadar dev isimler sahne aldı. Jason Momoa’nın sunuculuğunu yaptığı gece, adeta metal tarihine kazındı.

Aile, skandallar ve sadakat

İlk eşi Thelma Riley ile üç çocuk sahibi olan Osbourne, daha sonra hayatının büyük bölümünü Sharon Osbourne ile paylaştı. Ünlü menajer Don Arden’in kızı Sharon, onu otelden para toplamak için ziyaret ettiğinde, Ozzy uyuşturucuya harcamıştı parayı. “Ama onun geleceğini bilmek güzeldi” demişti Ozzy yıllar sonra. Çift 1982’de evlendi ve Kelly, Aimee ve Jack adlı üç çocukları oldu.

Zorlu yıllar ve hüzünlü final

2020 yılında Parkinson hastalığına yakalandığını açıklayan Osbourne, sağlık sorunlarıyla mücadele etti. Son konserinin ardından ekranlara veda etti. Vefat haberini ailesi, şu sözlerle duyurdu:

“Sevgili Ozzy’mizin bu sabah aramızdan ayrıldığını büyük bir üzüntüyle bildiriyoruz. Ailesinin yanında, sevgiyle çevriliydi. Bu zor günlerde mahremiyetimize saygı gösterilmesini rica ediyoruz.”