Özgür Özel: “Bilirkişilere Baskı Kuruluyor.”
Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, İzmir’de gerçekleştireceği toplantılar öncesinde gündemdeki konular hakkında gazetecilere değerlendirmelerde bulundu

Özgür Özel, İzmir’de Bolu Kartalkaya Grand Kartal Otel yangını hakkında gazetecilere değerlendirmelerde bulundu
Özgür Özel’in açıklamaları:
“Bolu’daki facia. Bu facia olduğu gün bütün programlarımı iptal etmiştim. Bolu’ya gitmiştim. Orada bakanlardan bilgi aldım ve açıkça şunu söyledim. 2025 yılında böyle bir facianın, o an 66’ydı, şimdi 78 olmuş olan kayıp sayısının kabulü, böyle bir facianın mazereti olamaz.
Burada, bir, sorumlular bulunup en ağır şekilde cezalandırılmalı, iki, bunun tekrar etmemesi için ne gerekiyorsa yapılmalı. Biz önümüzdeki hafta Meclis’e bir araştırma komisyonu kurulmasını teklif edeceğiz. Bu yangının çıkış sebebini araştırmaktan filan farklı olarak komisyonun mevzuatta ne eksik var, yetkilerde ne eksiklikler var? Bir ilde Bolu Belediyesi, merkez ilçe belediye sınırları dışında otel var.
O otelde keşke denetim yapsaydı, yetkisi yok. Olsaydı. Veya otel başvurmuş. ‘Bize gel bak, parası karşılığında rapor ver’ diye, dokuzda sekiz eksiğin var, ‘Gider, öyle gel’ deyip belge verilmemiş.
Daha sonra da gelmemişler, başvurularını çekmişler. Keşke gitseydi. Keşke bildirseydi. Bir yerlerde bir şeyin aksadığı kesin. Oranın Bolu Belediyesi olmadığı da bilir kişinin ön raporuyla sabit.
Özgür Özel: Turizm Bakanı Bolu İl özel idaresi sorumlu diyor. Orası da size bağlı.
Neresi aksıyorsa kanuni düzenleme mi yapacağız? Kanuna uygun yeni yönetmelikler mi çıkarılacak? Yeni yetki alanları mı tarif edilecek? Dağın başında bir oteli orada, en yakın itfaiye 40 dakika mesafede nasıl bir başına bırakabiliriz? Ya öyle bir başına olmayacak ya da orada etrafındaki oteller ile birlikte oraya bir itfaiye birimi kurulacak. ‘Bolu İl özel idaresi sorumlu’ diyor bakan. İl özel idaresi de size bağlı sonuçta.
O yüzden birincisi bir daha bu acının yaşanmaması için bütün yetki paylaşımları, bütün aksayan noktalar ne varsa üzerinde Meclis’in çalışması lazım. Birincisi bu. Bu gerçekliği görelim. Dün akşam bir televizyon programında bakan kendisi dışında herkesi suçluyor.
Suçladıkları başka bakanlıklar, suçladığı il özel idaresi. Yani Bolu Valiliği. Suçladığı, hiç alakası olmayan Bolu Belediyesi. Sırf kendini kurtarmak için. O zaman demokrasilerde böyle karmaşıklıklar, fluluklar, belirsizlikler olmaz. Yoksa da olanı tam olduğu gibi yazmak lazım. Bu konuda tüm siyasi partilere çağrıda bulunuyoruz tekrar etmemesi için.”
Özgür Özel “Raporu kabul etmiyorlar. ”
“İkincisi, bir kırılma noktasındayız. Adalede dün bir müdahale geldi. Buna karşılık da biz inisiyatif kullandık ve gerekeni yaptık. Şimdi ilk kez buradan açıklayacağım. Yedi kişilik bir heyet görevlendirildi. Bu heyetin bir raporu hazırlandı. Dört savcı ve yedi bilirkişi rapora son şeklini verdiler.
Rapordaki özet şu, tamamı da artık paylaşıldı. Özeti, sorumluları sayıyor. Sorumlular arasında il özel idaresi var, bakanlık var. Bolu Belediyesi’ni sorumlu görmüyor. Bu raporu böyle kabul etmiyorlar. Diyorlar ki ‘Bunu değiştirin. Belediyeyi ekleyin, bakanlığı çıkarın.’ Bakanlıktan Bolu’ya baskı geliyor.
Bilirkişilere baskı geliyor. Bunu duyduğum anda Adalet Bakanını aradım, bunu duyduğum anda süreçle ilgili teminat vermiş olan, benim de açıklamalarına o gün kıymet verdiğimi söylediğim İçişleri Bakanını aradım. Bir bakanımız Malatya’daydı, diğeri herhalde meşgul olduğu, nasıl tepki göstereceğimizi bildiği için o an için bizimle iletişim kurmamayı tercih etti. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Yardımcısını aradım.
‘Korsan rapor’
Sayın Cevdet Yılmaz’ı. Kendisine de süreçle ilgili bendeki bütün bilgileri aktardım. Olan bu raporu kabul etmeyip, hatta bu heyete ‘Siz görevden çekilin, başka heyet gelsin, yeni rapor yazılsın’ dendiği anda bunu yaptım. Heyetin raporunu da kamuoyu ile paylaştım. Adalet Bakanı bu rapora ‘Korsan rapor’ dedi arkadaşlar. Korsan rapor ne demek, mesela sahte rapor demiyor. Gerçek dışı demiyor. Bir şey nasıl korsan olur?
Ya yetkilendirilmemiş birilerinin yazdığı bir rapor olması lazım. Yetki yazısı soruşturma dosyasının birinci sayfasında var. Islak imzalı. O bilirkişilerin isimleriyle. O bilirkişiler olay olduğu, görevlendirildikleri andan itibaren otelin kamera kayıtlarını, jandarmanın tutanağı altında incelediler.
Otelde ölçümler yaptılar. Günlerce çalıştılar ve her çalışmalarında jandarmanın tutanağı var. İsimleri de var. Demek ki heyet korsan değil. Rapor korsan değil, rapor sahte değil. Korsan rapor demek için neye korsan diyor? Ele geçiriliş yöntemine. Bir şey sahibinin rızası olmadan zorla ele geçirilirse, ona korsanlık faaliyeti denilebilir. Yani rapor gerçek, ele geçirme yöntemi korsanlık.
O rapor, Adalet Bakanının malı değildir. Milletin malıdır. Milletin adalet arayışının teminatıdır. Bizim o raporu alenileştirmemiz, raporu kabul etmeyip, ‘Yeni heyet görevlendireceğiz’ demeleri üzerinedir. Yaptığımız iş, adalet arayışına yönelik adaleti savunmaktır. Aslında hakikate karşı bir korsanlık faaliyetini biz engelledik. Hakikati gizlemeye ve sahteciliğe karşı yapılan bir korsanlık faaliyetini biz engelledik.”
“SÜRECİ DİKKATLE TAKİP EDECEĞİZ”
“Şimdi bu müdahalelerden sonra ağız değişti. ‘Heyete ilaveler yaptık’ diyorlar. O rapordaki mevcut tespitlerden bir tanesinin çıkarılmasını kabul etmek mümkün değil. Kamuoyu dikkatle bakacak. Yeni gelecek ilavelerde de dünkü ‘Bakanlığı kurtarın, Bolu Belediyesini işin içine katın’ meselesine yönelik yeni heyetin de yapabileceği bir şey yok. Kanunlar açık.
Ben burada yeni görevlendirilen heyetteki insanların da şu anda 78 canın ve ailelerine karşı büyük sorumluluğun omuzlarında hissetmelerini bekliyorum. Birilerinin adalete siyasi operasyonuna, heyete yeni ilave edilen kişilerin de alet olmamasını bekliyorum. Nasıl önceki heyetin hem kişisel, hem mesleki namuslarına emanetti, yaptıkları görev ve gereğini yaptılar.
Bu heyetin de kendilerini utandırmayacak, tarihe kara bir leke bırakmayacak şekilde mesleki onurlarına sahip çıkmalarını bekliyorum. Süreci takip ediyoruz. Bugün dün o raporla birlikte, o rapor ortaya çıktığında, hazırlandığında TRT otelin önünden canlı yayında.
Ön inceleme raporu tamamlandı. Gözaltındakiler adliyeye sevk edildi diye haber geçti. Hepiniz izlediniz. Çünkü TRT’ye verilen bilgi de o. Ama o rapora gelince bir anda işi değiştirdiler ve diğer gözaltılar, kimi tutuklandı, kimi serbest bırakıldı. Gördünüz.
Ama belediye başkan yardımcımız ve itfaiye müdürünün sürecini uzattılar. Bugünü bekliyorlar. Çünkü dünkü o raporla bir sorumlulukları yok. Biz de dikkatle ne yapılmaya çalışıldığını izliyoruz. Bütün Türkiye’nin gözü orada. Hepimizin gözü orada.
Biz, adalet yerine gelsin, suçlular cezalandırılsın diyen taraftayız. Ama adalete müdahale olduğunda bu müdahalenin karşısında dururuz. Yoksa biz günlerdir bilirkişi heyetinin çalışmalarını dikkatle ve umutla, gerçekleri en hızlı şekilde ortaya çıkaracaklar diye bekliyorduk.
Bu yapılan işi, Adalet Bakanlığı eliyle yapılan bu işi ilk Adalet Bakanına, ‘Haberin var mı bundan’ diye aradığımda telefona çıkmadığında ‘Bu kadar olmaz artık’ dedim. ‘Mutlaka belli bir süre içinde dönecektir’ dedim. Ama Sayın Bakan telefona çıkmak yerine rapora ‘Korsan rapor’ diyen bir bildiri yazmakla meşguldü.
O zaman Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile bu konuyu görüşmekten başka bir durum yok. Sonuçta devletin içinde birileri bir şeyler yaparken o yapılanın ne olduğunu bildiğimizi bilmeleri gerekir. Bugünkü tutumlar, bugünkü açıklamalar tarih önünde hesap verilebilir nitelikte olmalıdır. Bunu dikkatle takip edeceğiz.”
Özgür Özel’in Konuşması