
Türk vatandaşlığı kavramı üzerinden yürütülen tartışmalar devam ederken, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum konuyla ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı. Uçum, Türkiye’de vatandaşlık tanımının hukuki ve kültürel temellere dayandığını belirterek, bu kavramın etnik ya da ırksal bir esasa dayanmadığını vurguladı.
Türk Vatandaşlığı Eşit Vatandaşlıktır
Mehmet Uçum’un yaptığı açıklamada, Türk vatandaşlığı kavramının temelinde Cumhuriyetin değerleri ve hukuki bağ bulunduğu belirtildi. Uçum, bu bağlamda vatandaşlığın eşitlik temelinde şekillendiğini ifade etti ve şunları söyledi:
“Türk vatandaşlığı, ırki ya da etnik değil, Cumhuriyetle kazanılmış ve eşit vatandaşlığa dayanan bir kavramdır. Devletle kurulan hukuki bağ esas alınarak tanımlanır. Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür ve bu çerçevede vatandaşlık, etnik veya dini kimliğe bakılmaksızın herkes için aynı hak ve yükümlülükleri içerir.”

Mehmet Uçum, vatandaşlık tanımının iki belirleyici kriteri olduğunu da açıkladı:
1. Devlete hukuken bağlı olan herkesin, hiçbir ayrım gözetilmeksizin vatandaş sayılması,
2. Tüm vatandaşların aynı haklara ve ödevlere sahip olması.
Bu çerçevede, Türkiye’de vatandaşlık tanımı açısından hukuki bir sorunun bulunmadığını belirten Uçum, devletin tüm vatandaşlar arasında eşitlik duygusunun pratikte tam anlamıyla sağlanması için yoğun bir gayret içinde olduğunu ifade etti.
Vatandaşlık Tartışmalarında “İstismar” Uyarısı
Mehmet Uçum, Türk vatandaşlığı kavramının bazı çevreler tarafından yanlış bir bağlama oturtulduğunu iddia ederek, “eşit vatandaşlık” söyleminin bölücülük amacıyla kullanıldığına dikkat çekti. Özellikle, Türkler ve Kürtlerin iki ayrı ulus olduğu ve bu nedenle iki ayrı vatandaşlık tanımının anayasal düzeyde eşitlenmesi gerektiği yönündeki iddiaların tehlikeli olduğunu savundu.
Bu tür söylemlerin, Türkiye’nin ulusal bütünlüğünü tehdit eden dış kaynaklı projelerle bağlantılı olduğunu ifade eden Uçum, emperyalist çevrelerin Türkiye üzerinde ayrıştırıcı politikalar geliştirmeye çalıştığını öne sürdü.
“Emperyalizmle birlikte hareket ettiklerini kabul etmekten utanmayanlar hariç, bu görüşü savunanlar eşit vatandaşlık tezinin gerçek anlamını açıkça ifade etmekten kaçınıyorlar. İki ayrı ulus varsayımı üzerinden kurgulanan bir eşit vatandaşlık söylemi, Türkiye’nin bölünmesine hizmet eden bir projedir ve kesin bir dille reddedilmelidir.”
Mehmet Uçum’un bu açıklamaları, Türk vatandaşlığı tartışmalarının yalnızca hukuki değil, siyasi ve ideolojik boyutlarıyla da gündemde olduğunu ortaya koyuyor. Önümüzdeki günlerde tartışmaların nasıl bir seyir izleyeceği merak konusu.