Tuchel ve Klopp aynı futbol dilini konuşuyor, öyleyse taktikleri neden bu kadar farklı?

Klopp ve Tuchel modern oyunda ‘gegenpressing’in en iyi üslerinden ikisi olarak görülürken ‘Alman modeli’ Avrupa’daki birçok teknik direktör için yavaş yavaş taktiksel bir plan haline geldi.

Tuchel, Klopp’un ‘heavy metal’ine kıyasla daha bağımsız bir alternatif olduğu için işleri biraz farklı yapsalar da topa sahip olmadıklarında karşı pres (counter-pressing) ile eşleşleşen yüksek enerjili futbol ilkeleri benzer.

Modern Alman teknik direktörlüğün öncü ismi Ralf Rangnick’in ikili üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, bu durum şaşırtıcı olmamalı.

Eski Schalke ve RB Leipzig menajeri Rangnick, ‘gegenpressing’in ilk gerçek temsilcisi olarak kabul ediliyor ve Rangnick, Tuchel, Ulm için oynarken 25 yaşında futbolculuk kariyerini noktaladığında Maviler’in menajerini teknik direktörülük için ikna eden kişiydi.

Şu anki Leipzig Teknik Direktörü Julian Nagelsmann da Rangnick’ten alıntı yapıyor, ancak Klopp’un Rangnick ile ilişkisi biraz farklı; Liverpool menajeri daha dolaylı yoldan bir öğrencisi.

Avrupa Ligi elemelerine götürdü.

Mainz’de Tuchel yönetiminde oynayan Niki Zimling, Goal’e “Tuchel, bireysel olarak belki en iyi oyuncular olarak değerlendirilemeyeceğimizi ama bir takım olarak özel olabileceğimizi fark etmemizi sağladı.” dedi.

“Birbirimizi zorladık ve her gün antrenmanda ve sahada birbirimizden yüzde 100’ümüzü aldık.”

“Bu kültür fark yarattı. Kulübe her geldiğimde, elimden gelenin en iyisini yapmam gerektiğini veya başka birinin yerimi alacağını düşündüm. Benim için kulüp kariyerimin en iyi ve en yoğun yılıydı.”

Tuchel’in Chelsea’deki olaylara karşı da benzer bir damga koyduğu hissi kesinlikle var. Tanıttığı 3-4-1-2 sistemi ile Timo Werner, Marcos Alonso ve Callum Hudson-Odoi gibi isimler Frank Lampard yönetimindeki bireysel sorunlarından sonra en iyi performanslarını elde ediyorlar.

Geçen hafta Şampiyonlar Ligi’nin son 16 turu ilk maçında Atletico Madrid’e karşı kazanılan zafer, Maviler’in ilerleme kaydettiklerini ve Liverpool karşısında karşılaşmaya bir puan önde girdikleri anlamına geliyor.

Benzer tarzlara ve arkadaşlığa sahip iki antrenör ana bir alanda farklılık gösteriyorlar.

Klopp ile kıyaslandığında soğukkanlı ve zeki birisi olarak görülmesi kaçınılmaz ama bunlar ne olursa olsun Tuchel’in kişiliğine kesinlikle uyan sıfatlar.

Klopp hem oyuncular hem de taraftarlar tarafından her zaman sevilen kişi olsa da, Tuchel tutkulu olmasına rağmen meslektaşının iletişim becerilerine sahip değil.

Mainz, Dortmund ve PSG’deki bazı üstleriyle tartışmalar yaşadı ve şimdiye kadar Stamford Bridge’de parçalanmış bir kadroyu birleştirmeyi başarmış olsa da Tuchel’de her zaman işlerin çabuk bozulabileceği yönünde endişeler yaşatır, bu onun doğası.

Bu nedenle onu Klopp’tan daha az mutlu, şanslı ikinci kişi olarak nitelendirmek haksızlık olur. Chelsea Menajeri, Rangnick’in öğretilerini kendi yöntemiyle kullanan biri.

Bunun Premier Lig başarısı anlamına gelip gelmediği uzun vadede görülecek ancak erken sinyaller umut verici.